• Bediüzzaman Hazretleri İslâmi Şecaatin Zirvesinde, Feragat Ve Fedakârlığın Şahikasına Yükselen Hayat Safhası Muhteşem Değerlerle, Kudsi Hizmetlerle Ulvileşen Bir Dellâl-I Kur’andır.
• Bediüzzaman Risale-İ Nur Eserleri İle Memleket Ve Milletimizi Derin Bir Faciadan Kurtaran, Bütün İslam Âlemine İmani Bir Nokta-İ İstinad, İslami Cihadda Muhteşem Bir Numune-İ Hüsn-Ü Misal Olan Bir Mücahid-İ Ekber Bir Mürşid-İ Ekmeldir. Zafer-İ İslamın Muzaffer Bir Mübeşşir-İ Azamdır.
• Dinsiz Cereyanların Tahribkâr Ve Hunhar Tecavüzatiyle Sarsılan İslami Temelleri İmar Ve Tahşid Eden Manevi Bir Kuvvet Deposudur.
• Siyaseti Dinsizliğe Alet Yaparak Devlet Kuvvetiyle Dini Yıkmak Gibi Câniyane Faaliyetler Neticesinde Zayıflayan İman Ve İslamiyeti Kuvvetlendirmiş, Ölü Ruhları Diriltmiş, Müminleri Canlandırmış, Hak Yoldan Sapıtanları İrşad Ederek Kur’an Yoluna Rücu Ettirmiştir. Dinsiz Nazariye Ve Zehirli Fikirler, Gayelerini Bu Belde-İ İslamda Tahakkuk Ettirebilmek İçin, Onun Müellifine En Dehşetli Eza Ve Cefalar Yapıldığı Halde, O Büyük Bir Rağbet Ve Sevgiye Mazhar Olarak Ehl-İ İmanın İmanlarını Tazelemiş Ve İslamiyete Parlak Bir Hayatiyet Kazandırmıştır. Sihirli Ve Nurefşan Bir İlm-İ Kur’an Kudreti Ve Tesiriyle İslamın Sarsıntılar İçinde Bırakıldığı Muzlim Bir Devirde, Ehl-İ İmanın Ruhunda Ani İnkılablar Meydana Getirmiştir, İmanları Takviye Edip Zindeleştirmiştir. Tecavüzi Değil, Tedafüi Bir Metod Takip Ederek İman Ve İslamiyeti Tahkiki Bir İman İlmiyle, Hizmeti İle Müdafaa Ve Muhafaza Etmiştir.
• Onun Hedefi İnsanların Hayatında Ameli Kıymeti Olmayan Bir Takım Nazariyeler Değil Müslümanların Ve İnsanların Bilfiil İrşadına Yarayacak Faideleri Yerleştirmek Ve Bu Esaslara Bizzat Riayetle Uyulacak Bir Numune Olmaktı Ve Öyle Oldu
• Bir İnsan-I Kâmildi. En Mümtaz, En Seçkin Eşsiz Bir Şahsiyetti . İslami Cihadın, Kur’anî Ve İmanî Hizmetin Amelî Tecelligâhı Olmuştur.
• Bediüzzaman Hazretleri Harikulade Müstesna Ve Mümtaz Bir Müfessir-İ Kur’andır. Kur’anî, İmanî Ve İslamî Hizmet Uğrunda Ehl-İ İmanın İmanlarının Kurtulması Davasında Kur’anın Ve İslamiyetin Muhafaza Ve Müdafaası Yolunda, Terakki Ve Tealisi, İntişar Ve İnkişafı Cihadında, Hayatını İstihkar Eden Büyük Bir Ender-İ İnsandır Ve Namdar Bir Fedakâr-I İslâmdır.
• Merhum Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri Zihnen Ve Bedenen, Manen Ve Maddeten Harikulade Bir Hayatiyet Ve Cevvaliyete Himmet Ve Gayrete Kuvvet Ve Celadete Maliktir. Bütün Ömrü Boyunca Dinsizlikle Mücadele Etmiş, Dünyanın Maddi Kuvvet Ve Satvetine, Cesaret-İ İmaniye Ve Şeceaat-I İslamiye İle Göğüs Germiştir. Ehl-İ İmanın İmanını Kurtarmış Ve Onlara Mücahede Ve Dayanma Gücünü Zerk Etmiştir. İlmî Kudret Ve Dehası, İmanî Salâbet Ve Haşmeti Mukabilinde İslam Düşmanlarını; Kendisi Ahirete Göç Ettikten Sonra Dahi, Dirilmeyecek Bir Mağlubiyete Düçar Etmiş. İman Ve İslamiyette Ve Müslümanları Muzaffer Ve Mualla Bir Hakla Yükseltmiştir. İslam Dinine Durmadan Terakkiler Kaydeden Parlak Bir Devir Açmış Milel-İ İslâmın Mes’ud Ve Müşa’şa Bir İstikbale Kavuşmasını Temin Ve Tersim Etmiştir
• Dehşetli Bir Zamanda, Dehşetli Bir Başlangıçta, Dehşetli Bir Dinsizlik Tagutunun İcraatları İçerisindeydik. O Kadar Feci Bir İmansızlık Cereyanı Aramızda Neşrediliyor Ve Zındıklığa Revaç Veriliyordu Ki, Hayat-I Dünyeviye Ve Hayat-I Uhreviyemiz Mahvedilmeğe Doğru Gidildiği Hakikatbîn Zatlarca Malum Ve Müsellemdi.
• İşte Böyle Bir Devirde Türkiyenin İslam Ve İnsan Dünyasının Beklediği Ve Muhtaç Olduğu Gavs-I Azamlar Ve Müctehid-İ İzam Hazeratı Misillü Bir Zat-I Nuraninin Ve İlmînin, Nurlarını Saçmaya, İmanları Kurtarmaya Cehd Etmiş Olduğunu Vakıf Olmuş Ve Müşahede Etmiş Bulunuyoruz. Bu Nimet-İ Azimeye Mazhariyetten Dolayı Nihayetsiz Hamd-Ü Senalar Ederiz.
• Zat-I Kudsi De Emirdağının Bağrına Bastığı Ve Onbeş Onaltı Sene Feyzinden Ve Nurundan İstifade Etmiş Olduğu Merhum Ve Mualla Ve Yüksek Üstadım Bediüzzaman Said Nursi Hazretleridir.
• Bediüzzaman Ki, Bu Tehlikeli Asırda Müslümanların Dinsizliğin Korkunç Ve Ebedi Girdabından Kurtaran Ve Müfessir-İ Kur’an Olan Hem Zamanın Gavs-I Azamı Hem Bir Müctehid-İ Ekberi Hem Bir Veliyy-İ Ekmeli Ve Hem Bir Allame-İ Asrı, Hem Bir Ferd-İ Ferid-İ Azam Bulunan Sevgili Üstadımız Said Nursi Hazretleridir.
• Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri Mücahede-İ Nefsaniyye Ve Şeytaniyede Muvaffakiyete Erişen, Marifetullahın Mahalli Olan Kalb-İ Münevveri Tasfiye Edilerek Allaha Tamamiyle Müteveccih Olan Bir Gençliğe Sahibti.
• O, Nevvar-I Kalbinden Bütün Perdelerin Kalkmış Ve Mezmum Huylardan Müberra Ve Kudurat Ve Masivadan Muarra Bulunduğu Ve O Feyyaz Kalbine Kur’anî Hakikatlerin Tecelli Ettiği Bir Genç Olarak İlim Ve İrfan Erbabı İçinde Müstesna Bir Surette Temayüz Etmişti. Azami Zühd Ve Takva Ve Azami İhlâs Ve Ubudiyetle Uzlet Ve Halvette Tefekkürî Bir Hayat Geçiriyordu. Musaffa Ve Mütahhar Kalbinden İlâhî Hakikatler Sünuhat Halinde Zuhur Ediyordu.
• Cenab-I Hak Onu İlim, Hikmet Ve İrade İle Müzeyyen Olarak Ve Herşeyin Künhü Ve Hakikatı Kalb-İ Mübarekinde Tecelli Edecek Bir Kabiliyette Yaratmış Olduğu Çocukluk Çağında Ondan Zuhur Eden İlim Ve İrfan Meş’alesinden Pek Aşikâr Bir Surette Anlaşılıyordu. Kalbi İlim Ve Hikmet Nuriyle Parlamış, Göğs-Ü Münevveri İnşirah Bulmuş, Kendisinde Melekût Sırrı Parlamış Olduğu Ehl-İ Kalb Ve Cumhur-U Ulemaca Müşahede Ediliyordu. Bu Fıtrat Ve Kabiliyete Mezkûr Nimet-İ Mahlûkat Olan İnsanın İnsanlığı Ve Şerefi Genç Said’de Pek Parlak Bir Şekilde Parlıyordu.
• Bediüzzaman Gençliği Fevkalbeşer Bir İffet Ve İsmetle Yüksek Bir Edep Ve Hayâ İle Geçmiş, Heva Ve Hevesten Müberra Olarak İştigal Etmişti.
• Nefsin Ve Nefs-İ Emmarenin Nihayeti Gelmiyen İsteklerine Kuvvetli Bir İman Ve İrade İle Muhalefet Ederek Nefs Ve Şeytanı Mağlub Etmiştir. Cenabı-I Hakkın Onu Vâsî Ve Zengin Bir İlim, Harika Bir Azim Ve Sebatla Tezyin Etmiş Olduğu Ehl-İ Hakikatça Takdir Ve Tasdiklerle Yâd Edilmiştir.
• Mezkûr Hakikatı İşiten Ehl-İ Hak Ve Ehl-İ İman Onun Bu Mahiyet Ve Evsafına Hayran Kalarak Bediüzzamanın İlmine Ve Eserlerine Görülmemiş Bir İtimat Ve İtibar Vermiş, Onu İlâhî Bir Sevgi İle Sevmiş, Ondan İstifade Ve İstifaza Etmiştir.
• Kur’ana Ayinedarlık Ve Onun Hizmeti Uğrunda Bütün Maddi Ve Manevi Makam, Mansıp Ve Menfaatlere Arka Çevirip, Böyle Şeylere Asla İltifat Etmiyen Bediüzzaman, Cenab-I Hakka Ömrü Boyunca İbadet Ve Taatta, Ubudiyet Ve Takvada Din Düşmanlarıyle Mücadelede Daimi Surette Muvaffakiyetlere Mazhar Olmuştur. Zahir Ve Batın İlimlerle Mücehhez Kılınmıştır.
• Genç Bediüzzaman, Dünyaya Bir Misafirhane, Bir Mahall-İ İmtihan, Bir Geçit Yeri, Ölümü Âlem-İ Bekaya, Ahirete Götüren Bir Pasaport Olarak Bilmiştir. Bu Hakikatın İcablarına Göre Ulvî Bir Himmet, Yorulmayan Bir Gayretle Çalışmıştır. İnsan Vücudunun Maddî Manevî Âzâ Ve Duygularını, Saadet-İ Ebediyyeyi Kazanmak Yolunda İstimal Etmek Çığrını Açmıştır. Rıza-Yı İlahiyyeye Nail Olmak İçin O Hasseleri Ubudiyyette Ve Kur’ani Bir Hizmette Hizmetkâr Yapmak Yolunda Gitmiştir. Bu Yolun En Kısa Ve En Selametli Cadde-İ Kübra-Yı Kur’aniye Olduğunu Göstermiştir.
• İşte Bu Suretle Vücut Memleketinin Merkezi Ve İnsan Sarayının Efendisi Olan Kalbi, Nefse Ve Cesede Hizmetkâr Etmemiştir.
• Nefsi Ve Cesedi Kalb Ve Ruha Hadîm Kılarak, O Kalbini Bu Memleketin Şahı, Hâkim Ve Hükümdarı Yapmıştır. O Genç Çağında Bir Ferd-İ Ferid, Bir Yekta-Yı Evliya Ve Bediüzzaman Olarak Temayüz Etmiştir. Birçok Meziyyet Ve Hususiyetler, Nazirsiz Fazilet Ve Harikalar Genç Said’den Zuhur Etmiştir Ve Nihayet Zamanın Gavsı Ve Evliyaullahın Şahı Olarak İştihar Bulmuştur.
• Bediüzzamanın Hayatı Büyük Ve Eşsiz Kahramanlık Destanları İle Doludur. Sönmez Bir Ümit Ve Harika Bir Celadet Ve Şecaatla İman Ve İslamiyeti Müdafaa Ve Muhafaza Etmiştir. İmani Bir Bahadırlıkla Azılı Din Düşmanlarına Göğüs Gererek Hizmet-İ İmaniyesinden Geri Çekilmemiştir. Zaferle Neticelenen Hamle Ve Hareketler Yaparak, Dinsizlik Cephesinin Temellerini Tar U Mar Etmiştir.
• Dinsizlik Kasırgası Bu Mübarek Vatan Ufuklarında Dehşetini Göstermeye Başladığı Bir Vakitte, Karşısında Büyük Ruhlu İmanı Harikulade Kuvvetli Bediüzzamanı Buldu.
• Dehşet Verici Maddi-Manevi Ölüm Kalım Safhaları Geçiren Yarım Asrı Aşan Bir Müddet İçinde Bediüzzaman Durmadan Ve Yılmadan Vatan, Millet Ve Din Düşmanlarıyla Mücadele Etti, Kur’an Ve İslamiyeti Mucizevî Bir Sadakatla Müdafaa Etti. Bu Fevkalade Bir Sebatla Bu Millet-İ İslamın Ve Dünyanın Takdirat Ve Tahsinatına Mazhar Oldu. Bu Destanî Bir Kahramanlıkla İslamiyet Mücadelesinde Zaferin Şahikasına Erişti.
• Din Düşmanlarının En Dehşetli Tahribkâr Safhasını Teşkil Eden En Zulümlü Ve Zülümatlı Bir Devirde Bediüzzamanın Şanlı Gazası İman Ve İslamiyet Serhaddini Ayakta Tuttu.
• Bediüzzaman Ve Nur Talebeleri; İslami Tahribatın, Dini Ve Milli Kıymetlerimizin Yıkılması İçin En Câniyane İcraatların Yapıldığı, Herkesin Sustuğu Ve Susturulduğu Korkunç Bir Devrede, En Buhranlı Günlerde Dahi Ümit Ve Cesaretlerini Kaybetmemişlerdir. Böyle Bir Güven Ve İmanla Tarih-İ Beşerin Ender Kaydettiği Muhteşem Bir Zafere Erişmişlerdir.
• İslamiyetin Zâlim Ve Kâfir Düşmanlarının Bütün Manevi Değerlerimizi Kıymetten Düşürmek Ve Yıkmak İçin Ehl-İ İslama Taarruz Ettikleri Bir Zamanda Eli Kolu Bağlı Gibi Durup Zillet Ve Meskenet İçinde Maddi Zenginlikler Arasında Yaşamaktansa Ölmeyi Tercih Ederek O Zındıklar Ve Dinsizlere Karşı Cihad-I Diniyye Bayrağını Açmışlardır. İslami Bir Celadet Ve Şahametle Mücadele Etmişlerdir. Câni Ve İstilacı Din Yıkıcılarını Münhezim Bir Hale Getirmişlerdir .Dinsiz Ceryanların Azgın Dalgaları Eğilmez, Aşılmaz, Kırılmaz Granit Kayalar Hükmünde Olan Nur Talebelerinin İmanlı Sinesine Çarparak Hezimet-İ Fahişeye Düçar Olmuşlardır.
• Mukaddes İslam Davasının Kahraman Bir Hâdimi Olarak Bütün Mevcudiyetini İmana Hizmet Yoluna Vakfetmiştir.
• Veraset-İ Nübüvvet Denilen Velâyet-İ Kübrada Bulunan Ve Makam-I Rızâya Yetişen Yekta Bir Zat-I Zîhavarık Olduğu Asarından Ef’al-İ Ahval Ve Akvâlinden Tezahür Edip Bu Hakikatı Risale-İ Nuru Okuyanlar Safvet-İ Kalb Sahibi Ve Hakikatbîn Olan Zatlar Ve Gençler Tarafından Anlaşılıyor.
• Bediüzzaman Hazretleri Evliya-Yı İzam Hazeratından Bir Ferd-İ Feriddir.
• Üstadım Bediüzzaman Said Nursî Hâzretleri Yüksek Ve Nazirsiz İlim Ve Kemâlâtiyle Nur Risalelerinin Müellifi Olmakla Bir Ferd-İ Mümtazdır. İslâmiyetin Ve Türklerin Bir Medar-I İftiharıdır.
• Üstad-I Pâkim Merhum Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri Velâyet-İ Kübranın İlmî Kerametlerine De Mazhardır. Bu Mevhibe-İ İlahî Sayesinde Risale-İ Nuru Te’lif Etmiştir. Risale-İ Nuru İhlâs Sadakat Ve Sebatla Okuyanları Hakaik-I İmaniyenin En Yüksek Mertebelerine Çıkarmıştır.
• Hâl-İ Âlem Saadetimizi İntac Eden “Tatmak Var” Doymak Yok Sırr-I Ezelisine Mazhardır. Ancak Kimi Handân Kimi Giryan. Müslümanların Nur Hâdimi Kimi Nalân, Kimi Nur-U Kur’an Hizmetinde Muzdar Olacak.
• Üstadım Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin Şahs-I Manevisi Ve Mahiyet-İ Kudsiyyesi Pek Nuranî Ve Çok Yüksek Ve Fevkalâde Kuvvetlidir, Mertebe-İ Velâyet-İ Kübraya Yücelmiş O Nuranî Ve Dahî Şahs-I Manevisinden Zuhur Eden Nur Risaleleri Böyle Bir Ferd-İ Ferid-İ Ekberin Âsârı Olduğu Ve Risale-İ Nurun Muhtevasındaki Hakikat-I Kur’aniyenin Kuvvetli Olmasıdır Ki, Müştak Ve Âşıklarına Kendini Mükerrer Defalar, Belki Bir Hayat Boyunca Okutmakta Ve Âdeta Kendi Kendini Yaymaktadır.
• Üstadım Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri; Takviye-İ İman Üstad-I Bîmisali Olan Kur’an Ve İmtisal Eylediği Sünnet-İ Nebeviyye İtibariyle Harikulâde Bir Müfessir-İ Kur’andır.
• Hem Bütün Dünya Dinsizliğine Ve Cereyanlarına Karşı Pervasız, Mümaşaatsız, Kahramanlık Timsali, Etvar Ve Ef’ali Azami Derecede Halisane Müstağniyane Zahidane Secaya-Yı Âliyye Ve Şöhretgir-İ Âlem Hizmet-İ Kur’aniyesi Ve Cihad-I Diniyesi Vechiyle De Bu Asrın Bir Mücahid-İ Ekberi Ve Bahadır-I İslâmıdır. Yekta Bir Veliyy-İ Azamı Ve Nur Risaleleri Bir Üstad-I Ekberidir. İki Cihan Güneşi Resul-Ü Ekrem (A.S.M.) Ve Ona Nüzul Buyurulan Kur’an-I Azimüşşanın Mahviyetkâr Bir Tilmiz-İ Bîemsalisidir. İşte Risale-İ Nur Külliyatının Bu Dehşetli Dinsizlik Asrında Bütün Kuvvet Ve Satvetiyle İntişar Ve İnkişafı Güzide Gençliğimiz Ve Mübarek Halkımız Tarafından Ruh-U Canla Mütemadi Bir Surette Okunması, Okunmasının, Yayılmasının Çalışılması Tefsir-İ Kur’an Risale-İ Nurun Ve Müellifi Bediüzzaman Hazretlerinin Böyle Nazirsiz, Benzersiz Bir İlâhî Mevhibeye Mazhar Olmasındadır Diyebiliriz
• Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri Koca Devlet; Atom Ve Füze Gibi Tahribi, İslâma Karşı İstimal Etmeğe Fırsat Bekledikleri, Dinsizliği Bu Gibi Devlet Ve Hükümet Kuvvetleri İle Yaymağa Çabaladıkları Bir Asırda, Kur’an-I Hakîmin Hakaikını İmanın Esas Ve Temellerini Hayatını İstihkar Eder Bir Kahramanlıkla Te’lif Ve Neşreden Bir Halâskâr-I İman Ve İslâmdır. Binbirtürlü Bâtıl, Hurafe, Muhal Ve Mümteni Efkâriye Ve Müthiş Fitneengiz Hadisatın Zuhuru Asrında Harika Bir Cesaret Ve Ferasetle, Feragat Ve Fedakârlıkla, Mukavemetle Ve Bütün Bunların Temel Taşlarını Zir-Ü Zeber Paramparça Eden Bir Hâdi-İ Azamdır. Bir Seyf-Ül İslâm Ve Bir Timsal-İ Şecaat-I İmandır. Nâdir Bir Zekâ, Dirayet Ve Ferasete Nail Olan Ve Tekemmül Ve Terakkiyat-I İnsaniyeyi, Cihazatın Zirve-İ Balâsında
• Erişmiş Nuranî Ve Sevgili Bir Şakird-İ Peygamberîdir.
• Büyük Ve Sevgili Üstadımızın” Zemin Yüzünde Nurculuk Gibi Mütesanid Bir Câmia-Yı Azime-İ Nuriye Yoktur” Mealindeki İzharatını Rabb-I Rahimimiz Bizlere Aynı Hakikat Ve Vukuat Olarak Gözlerine Gösterdi. Risale-İ Nurun Az Da Olsa Her Gün Mütalaasının Kıymet Ve Ehemmiyetini İdrak Ettirdi. O Envar-I Kur’aniyenin, Sadakatla Okumanın Hadsiz Nimetlerine Ve Onun Kudsî Hizmetine Bizleri Kopmaz Ve İlâhî Bir Bağla Rabtetti.