NİFAK CEREYANI DAĞITILMALI
Bu devrede görünen umumî durum ve anarşinin tahriki karşısında elzemiyet derecesinde yapılması gereken hareket; İslâm âlemi ile Amerika ve Avrupa devletlerinin insaniyet taraftarı olan kısımlarıyla ittifak. Ve bu ittifak ile kazanılacak kuvveti, bir merkezden idare tarzıyla hukuk kaideleriyle acilen tesbit etmeli. Ve bu kuvvet, Bediüzzaman Hazretlerinin şu beyanını icraata koymalıdır.
Bu beyan aynen şöyledir:
“Eğer beşer çabuk aklını başına alıp adalet-i İlahiye namına ve hakaik-i İslâmiye dairesinde mahkemeler açmazsa, maddî ve manevî kıyametler başlarına kopacak, anarşilere, ye'cüc ve me'cüclere teslim-i silâh edecekler diye kalbe ihtar edildi.” (Hutbe-i Şamiye sh: 79)
İşte böyle bir icraata girilince nifak cereyanı her zamankinden daha çok gürültüleri koparacaktır. Fakat böyle zarurî, umumî bir islahata karşı koymalarını müsamaha ile karşılamayıp, ifsad cereyanına karşı kuvvet kullanarak ifsad merkezleri dağıtılmalıdır.
Bu mesele hakkında da yine Bediüzzaman Hazretleri şöyle diyor:
“İşte böyle bir sırada, o cereyan pek kuvvetli göründüğü bir zamanda, Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın şahsiyet-i maneviyesinden ibaret olan hakikî İsevîlik dini zuhur edecek, yani rahmet-i İlahiyenin semasından nüzul edecek; hâl-i hazır Hristiyanlık dini o hakikata karşı tasaffi edecek, hurafattan ve tahrifattan sıyrılacak, hakaik-i İslâmiye ile birleşecek; manen Hristiyanlık bir nevi İslâmiyete inkılab edecektir.
Ve Kur'ana iktida ederek, o İsevîlik şahs-ı manevîsi tâbi' ve İslâmiyet metbu' makamında kalacak; din-i hak bu iltihak neticesinde azîm bir kuvvet bulacaktır.
Dinsizlik cereyanına karşı ayrı ayrı iken mağlub olan İsevîlik ve İslâmiyet ittihad neticesinde, dinsizlik cereyanına galebe edip dağıtacak istidadında iken; âlem-i semavatta cism-i beşerîsiyle bulunan şahs-ı İsa Aleyhisselâm, o din-i hak cereyanının başına geçeceğini, bir Muhbir-i Sadık, bir Kadir-i Külli Şey'in va'dine istinad ederek haber vermiştir.” (Mektubat sh 57)
Yine Bediüzzaman Hazretleri diyor:
“Eski zamanda İngiliz, Fransız, Amerika siyasetleri ve menfaatleri buna muarız olmakla mani olurdular. Şimdi menfaatleri ve siyasetleri buna muarız değil; belki muhtaçtırlar.
Çünki komünistlik, masonluk, zındıklık, dinsizlik; doğrudan doğruya anarşistliği intac ediyor.
Ve bu dehşetli tahrib edicilere karşı, ancak ve ancak hakikat-ı Kur'aniye etrafında ittihad-ı İslâm dayanabilir.
Ve beşeri bu tehlikeden kurtarmağa vesile olduğu gibi, bu vatanı istila-yı ecanibden ve bu milleti anarşilikten kurtaracak yalnız odur.” (Emirdağ Lahikası-ll sh: 24