Ali Haydar Efendi, Devleti Aliyye devrinde “Te’lif-i Mesail Heyeti” reisi iken, tanıdığı “Daru’l Hikme” azalarından Bediuzzaman Said Nursi ile de sık sık görüşürdü. Yıllar sonra, Cumhuriyet devrinde Bediuzzaman Çarşamba‘ya gelir, İsmail Ağa Camii’nin önünden geçip, Mehmet Ağa Camii civarında ikamet eden talebesi Hakim Selahaddin Efendi’yi ziyarete giderken, bir an durur ve etrafındakilere; “şu ilerde İsmet Efendi Dergahı’nda Meşayıh-ı Kiramdan Ali Haydar Efendi var, gidin, elini öpün, selamımı götürün” der.