NUR DERSi - NUR DERSLERi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

NUR DERSi - NUR DERSLERi


 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
EN SON PAYLAŞILAN KONULAR
Konu Yazan GöndermeTarihi
Ptsi Mart 16, 2009 11:19 am
Ptsi Mart 16, 2009 11:19 am
Paz Mart 15, 2009 2:38 pm
Cuma Mart 13, 2009 1:54 pm
Cuma Mart 13, 2009 1:52 pm
Cuma Mart 13, 2009 1:50 pm
Perş. Mart 12, 2009 7:30 pm
Perş. Mart 12, 2009 11:55 am
Perş. Mart 12, 2009 11:53 am
Perş. Mart 12, 2009 10:53 am
Salı Mart 10, 2009 11:46 am
Paz Mart 08, 2009 10:41 pm
C.tesi Mart 07, 2009 4:18 pm
Perş. Mart 05, 2009 1:29 pm
Perş. Mart 05, 2009 1:21 pm
Perş. Mart 05, 2009 11:12 am
Perş. Mart 05, 2009 12:34 am
Perş. Mart 05, 2009 12:32 am
Perş. Mart 05, 2009 12:32 am
Perş. Mart 05, 2009 12:31 am
Perş. Mart 05, 2009 12:31 am
Perş. Mart 05, 2009 12:28 am
Perş. Mart 05, 2009 12:28 am
Perş. Mart 05, 2009 12:27 am
Perş. Mart 05, 2009 12:27 am

 

 NUR HİZMETİNİ SAPTIRMA PLANI

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
NurDersi
MuHakkiK
MuHakkiK
NurDersi


Mesaj Sayısı : 709
Kayıt tarihi : 30/01/09

NUR HİZMETİNİ SAPTIRMA PLANI Empty
MesajKonu: NUR HİZMETİNİ SAPTIRMA PLANI   NUR HİZMETİNİ SAPTIRMA PLANI Icon_minitimeC.tesi Ocak 31, 2009 8:47 pm

Nurculuk faaliyetinin mahkemeler ve tazyikler yoluyla dağıtılamadığını hattâ aksine daha kuvvetle­nip geniş­lediğini gören münafıklar hücum plânını hulûl plânına değiştirdiler. Yani Müslüman, hattâ Nurcu görünüp ve hizmet diyerek meslek-i Nuriyeyi asli­yetinden uzaklaş­tırmak için çalışmaya başladılar.

Doğrudan hücum plânından daha zararlı olan bu hulûl plânı hakkında şöyle dikkat çekiliyor:

«Bu gizli din düşmanları ve münafıklar çok­tandır anladılar ki, Nur talebelerinin kefenleri boyunla­rında­dır. Onları Risale-i Nur’dan ve üs­tadlarından ayırmak kabil değildir. Bunun için şeytanî plânlarını, desiselerini de­ğiştirdiler. Bir zayıf damarlarından veya safiyetlerinden isti­fade ederiz fikriyle al­datmak yolunu tuttular. O münafıklar veya o müna­fıkların adamları veya adamlarına aldanmış olanlar dost suretine girerek, bazan da talebe şekline girerek derler ve dedirtirler ki:

“Bu da İslâmiyete hizmettir, bu da onlarla mücadeledir. Şu malûmatı elde edersen, Ri­sale-i Nur’a daha iyi hizmet edersin. Bu da büyük eserdir.” gibi bir takım kandırışlarla sırf o Nur talebesinin Nurlarla olan meşguliyet ve hiz­metini yavaş yavaş azaltmakla ve başka şeylere naza­rını çevirip, ni­hayet Risale-i Nur’a çalış­maya vakit bırakmamak gibi tuzaklara düşür­meye çalışıyorlar. Veyahut da maaş, servet, mevki, şöhret gibi şeylerle aldatmaya veya kor­kutmakla hizmetten vazgeçir­meye gayret edi­yorlar.

Risale-i Nur, dikkatle okuyan kimseye öyle bir fikrî, ruhî, kalbî intibah ve uyanıklık veriyor ki; bütün böyle aldatma­lar, bizi Risale-i Nur’a şiddetle sevk ve teşvik ve o dessas münafıkların mak­sadla­rının tam aksine olarak bir tesir ve bir netice hasıl ediyor. Fesübhanallah!.. Hattâ öyle Nur talebe­leri meydana gelmektedir ki, asıl hâlis niyet ve kudsî gaye­den sonra -bir sebeb olarak da- münafıkların mez­kûr plânlarının inadına, rağmına dünyayı terk edip kendini Risale-i Nur’a vakfediyor ve Üstadımızın dediği gibi diyorlar: “Zaman, İslâmi­yet fedaisi ol­mak zamanıdır.”» (Tarihçe-i Hayat sh:690)

Bediüzzaman Hazretleri aynı mevzuda talebele­rini ikaz için diyor:

«Sizin beraetiniz ve manen galebeniz, zalim­leri şaşırttı. Cepheyi burada değiştirdiler. Düşma­nane ta­arruzdan vazgeçip, dostane hulûl([22]) edip, has talebe­leri Risale-i Nur’un hizmetinden geri bırakmak için, memuriyet gibi bir meşgale buluyorlar veya ter­fian işi çok diğer bir memuri­yete veya diğer bir meşga­leyi buluyorlar. Burada o nevi­den çok vakıalar var. Bu taarruz bir cihette daha zararlı görünüyor.» (Kastamonu Lâhikası sh:147)

«Nurcular, çok ihtiyat ve dikkat ve temkinde bu­lunmaları lâzımdır. Çünki manevî fırtınalar var, bazı dessas münafıklar her tarafa sokulur. İs­tibdad-ı mutlaka dinsizcesine taraftarken, hürriyet fırka­sına([23]) girer; tâ onları bozsun ve es­rarlarını bilsin, ifşa etsin.» (Emirdağ Lâhikası-I sh:159)

«Müdafaatımın bütün safahatında gizli ve müd­hiş bir komiteye karşı mübareze vaziye­tini göste­ren tarz-ı ifademdeki maksadım şudur:

Nasılki Hükûmet-i Cumhuriye “Dini dünya­dan tefrik edip bîtarafane kalmak” prensibini ka­bul etmiş; dinsiz­lere, dinsizlikleri için ilişme­diği gibi; din­darlara da, dindarlıkları için ilişmemesi o pren­sibin îcabatın­dandır. Öyle de; ben dahi bîtaraf ve hürriyetperver olması lâzım gelen Hükûmet-i Cumhuriyeyi, dinsizliğe tarafdar ve entrikaları çeviren ve hükûmetin memurlarını iğfal eden gizli menfî ko­mitelerden tefrik edilip, hükûmetin on­lardan uzak olmasını istiyorum; o en­trikacılarla mübareze ediyo­rum.» (Tarihçe-i Hayat sh:240)

«Aziz, sıddık kardeşlerim!

Gayet ehemmi­yetli bir mes’eleyi -bundan evvel size icmalen beyan ettiğim mes’eleyi- tekrar size söylememe kuvvetli, manevî bir ihtar aldım. Şöyle ki:

Perde altındaki düşmanımız münafık­lar, şimdiye kadar yaptıkları gibi, adliyeyi ve siya­set ve idareyi zâhirî dinsizliğe âlet edip, bize hü­cumları akîm kaldığı; ve Risale-i Nur’un fütuhatına menfaati olan eski plânlarını bırakıp, daha müna­fıkane ve şeytanı da hayrette bırakacak bir plân çevirdiklerine dair buralarda emareleri gö­ründü. O plânların en mühim bir esası; has, sebatkâr kardeşlerimizi soğutmak, fütur vermek, mümkün ise Risale-i Nur’dan vaz­ge­çirmektir. Bu noktada o kadar acib yalanları ve de­siseleri istimal ediyorlar ki, Isparta ve havalisi, gül ve nur fabrikasının kahraman şakirdleri gibi, çelik ve demir gibi bir sebat ve sadakat ve metanet lâzım ki dayanabilsin. Bazı da dost sure­tinde hulûl edip, kor­kutmak mümkünse, habbeyi kubbe edip evham veri­yor­lar. “Aman, aman Said’e yanaşmayınız! Hükûmet takib ediyor” diye zaîfleri vazgeçirmeye çalışıyorlar. Hattâ bazı genç tale­belere, hevesatlarını tahrik için, bazı genç kızları musallat ediyorlar. Hattâ Risale-i Nur erkânla­rına karşı da, benim şahsımın ku­suratını, çürüklüğünü gösterip; zâhiren dindar ehl-i bid’a­dan bazı şöhretli zâtları gösterip; “Biz de müslü­manız, din yalnız Said’in mesleğine mahsus değil” de­yip, bize karşı perde altında cephe alan zındık­lara ve anarşilik he­sabına o safdil ehl-i diya­net ve hoca­ları âlet edip istimal ediyorlar. İn­şâallah bunların bu plânları da akîm kalacak. Böyle heriflere dersiniz:

“Biz, Risale-i Nur’un şakirdleriyiz. Said de, bizim gibi bir şakirddir. Risale-i Nur’un menbaı, madeni, esası da Kur’andır. Yirmi se­nedir emsalsiz tedkikat ve takibatla beraber, kıy­metini ve galebesini en muannid düş­mana da isbat etmiştir. Onun tercü­manı ve bir hizmetkârı olan Said ne halde olursa ol­sun, hattâ Said de -El’iyazübillah- Risale-i Nur’un aleyhine dönse, bizim sadakatımız ve alâkamızı inşâal­lah sarsmayacak.” deyip, o kapıyı kaparsınız. Fa­kat mümkün olduğu kadar Risale-i Nur’la meşgul olmak, elinden gelirse yazmak ve mübalağalı pro­pa­gandalara hiç ehemmiyet vermemek ve eskisi gibi tam ihtiyat etmek gerektir.» (Emirdağ Lâhikası-I sh:125)

«Kardeşlerim, bu geniş hücum, Risale-i Nur’un fü­tuhatına karşıdır. Fakat anladılar ki; Nurlara iliştikçe daha ziyade parlar, ders dairesi genişlenip ehemmiyet kesbeder ve mağlub olmaz. Yalnız “sırran tenevverat” perdesi altına girer. Onun için plânı değiştirdiler, zâhiren Nurlara ilişmiyorlar. Biz madem inayet al­tındayız, elbette kemal-i sabır içinde şükretmeliyiz.» (Şualar: 485)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurdersi.forummum.com
 
NUR HİZMETİNİ SAPTIRMA PLANI
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Ceylan'ın tutmayan planı ve Bediüzzaman
» İngiliz Bakanın Dehşetli Planı ve Bediüzzaman Hz. leri
» Mustafa Sungur ağabey :"Fethullah Hoca , Bediüzzamanın Hizmetini devam ettiriyor"

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
NUR DERSi - NUR DERSLERi :: RİSALE-İ NUR ÖZEL BÖLÜM :: RİSALE-İ NURDA NUR TALEBELİĞİ-
Buraya geçin:  
lemalarnuru@hotmail.com
Powered by phpBB © phpBB Group
Copyright © 2007 By Admin & Administrator
©PhPBB
Bedava forum | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Cookies | Son tartışmalar