AKIL
Aklın bir cihaz olarak insan için kıymeti nedir?
İnsanın en kıymettar cihazı akıldır(2. şua)
Hem en kıymettar bir nimet olan akıl..(10. Söz)
Akıl sırr-ı tevhid ile olsa ne olur?
..eğer sırr-ı tevhid ile olsa o akıl hem ilahi kudsi defineleri hem kainatın binler hazinelerini açan pırlanta gibi bir anahtarı olur.(2. şua)
Akıl bir anahtardır..!
Belki Rezzak-ı Rahim onlara daha geniş rızık vermek için göz ve kulak kalb ve hayal ve akıl gibi o latifelerin her birisini hazine-i rahmetinin birer anahtarı hükmünde yaratmış.herbiri birer alemin anahtarı our.iman ile istifade eder.(7. Şua)
Akıl miftah-ı kenz oldu..fena bab-ı bekadır gör..(17. Söz)
Ve Akıl nasıl bir anahtar olur?
eğer sırr-ı tevhid ile olsa o akıl hem ilahi kudsi defineleri hem kainatın binler hazinelerini açan pırlanta gibi bir anahtarı olur.(2. şua)
..Eğer O’nun hesabına çalıştırsan akıl öyle tılsımlı bir anahtar olur ki;şu kainatta O’nun rahmet hazinelerini ve hikmet definelerini açar..(6. Söz)
Akıl şirk ve küfre düsse ne olur? Ve Akıl nasıl bir bele aleti olur?
..eğer şirk ve küfre düsse o akıl o halde geçmiş zamanın elim hüzünlerini ve gelecek zamanın vahşi korkularını insanın basına toplattıran meş’um ve sebeb-i taciz bir alet-i bela olur.(2. şua)
Akıl nefis hesabına çalıştırılırsa ne olur?
Akıl bir alettir..nefis hesabına çalıştırsan…geçmiş zamanın alam-ı hazinanesini ve gelecek zamanın ehval-i muhavvifanesini senin bu biçare başına yükletecek.(6.Söz)
Akıl Allah hesabına çalıştırılırsa ne olur? Akıl mürşid-i rabbani derecesine nasıl çıkar?
Eğer O’nun hesabına çalıştırsan akıl öyle tılsımlı bir anahtar olur ki;şu kainatta O’nun rahmet hazinelerini ve hikmet definelerini açar ve bununla sahibini Saadet-i Ebediyeye müheyye eden bir mürşid-i rabbani derecesine çıkar.(6. Süz)
İstikbale akıl hükmedecek!
Biz Kur’an şakirtleri olan Müslümanlar bürhana tabi oluyoruz.Akıl ve fikir ve kalbimizle hakaik-ı imaniyeye giriyoruz.akıl ve ilim ve fennin hükmettiği istikbalde elbette bürhan-ı akliye istinad eden ve bütün hükümerin akla tespit ettiren Kur’an hükmedecek.(tarihçe-i hayat)
Bu asırda akıl hükmediyor..!
..eski hükema ahkam-ı şeriyeden ve akaid-i imaniyeden bazıları için demişler.halbuki bu asırda akıl hükmediyor.Bediüzzaman Said Nursi ise demiştir.(konferans)
İnsanın cihazat cihetiyle zenginliğinin sebebi akıldır..!
İnsanın cihazat cihetiyle zenginliği şu sırdandır ki:Akıl ve fikir sebebiyle insanın hasseleri duyguları fala inkişaf ve inbisat peyda olmuştur ve hassasiyeti çok tenevvü etmiş.(23. Söz)
Akıl hayatın ziyasıdır. İnsan akıl ile seyahat eder.!
Hayatın ziyası olan şuur ile akıl ile bir insan kendi hanesindeki odalarda gezdiği gibi,o zihayat kendi aklı ile avalim-i ulviyede ruhiyede ve cismaniyede gezer..(29. Söz)
Akıl delile bakar..!
Bu ders akıldan ziyade kalbe bakar..delilden ziyade zevke nazırdır..(14. Lem’a 2. makam)
Kalb ve hayal o nun-u nağbüdü den çıktıktan sonra akıl karşılarına çıktı dedi:’ben de hisse isterim.sizin gibi uçamam.ayaklarım delildir,hüccettir.’(Sikke-i Tasdik-i Gaybi)
Namazda aklın rahatı vardır..!
Namazda ruhun ve kalbin ve aklın büyük bir rahatı vardır..(4. Söz)
Akıl zahire müpteladır..!
..evet zahire müptela olan akıl..(17. Söz)
Akıl neden feryad eder?
..evet zahire müptela olan akıl şu keşmekeş kainatta perstiş ettiği şeylerin zevalini görmek ile meyusana feryad eder..(17. Söz)
İnsanın geçmiş ve gelecek zamanla alakadar olması aklı olması sebebiyledir.!
İnsanda akıl ve fikir olduğu için hayvanın aksine olarak hazır zamanla beraber geçmiş ve gelecek zamanlarla da fıtraten alakadardır.o zamanlardan dahi elem ve lezzet alabilir.(13. Söz)
Aklın teşevvüşüne ne sebep olur?
Eşyanın icadı ya nefislerine veya esbaba olan isnadı hayret ve istiğrabı mucibtir.bu da red ve inkarı icab eder.bu dahi dalaletleri intac eder.bu ise ızdırabat-ı ruhiye ve teşevvüşat-ıakliyeye sebep olur.bu da ruhları ve akılları firar ettirmekle Vacib-ül Vücuda iltica etmeye mecbur eder.(mesnevi, hubab)
Akıl da mide gibi rızık ister..!
Nasıl ki mide bir rızık ister öyle de kalb ruh ve akıl ve göz ve kulak ve ağız gibi insanın latifeleri ve duyguları dahi Rezzak-ı Rahim den rızıklarını isterler ve müteşekkirane alırlar.
Belki Rezzak-ı Rahim onlara daha geniş rızık vermek için göz ve kulak kalb ve hayal ve akıl gibi o latifelerin her birisini hazine-i rahmetinin birer anahtarı hükmünde yaratmış.herbiri birer alemin anahtarı our.iman ile istifade eder.(7. Şua)
hilaf-ı akıl hareket etmek kalbi ve ruhi sıkıntılara sebeb olur..!
..beş farz namaza kafi gelen bir saati pek çok uzun olan hayat-ı uhreviyemize sarfetmezsek ne kadar hilaf-ı akıl bir hata ve o hatanın cezası olarak hem kalbi hem ruhi sıkıntıları çekmek ve o sıkıntılar yüzünden ahlakını bozmak meyusane hayatını geçirmek sebebiyle ne derece hasaret ederiz.(11. Şua)
Kalbden hangi duygular çıkarsa akıl insanı canavar hükmüne geçirir?
..kalb-i insaniden hürmet ve merhamet çıksa akıl ve zekavet o insanları gayet dehşetli ve gaddar canavarlar hükmüne geçirir.(5. Şua)
Bu dünya akla nazaran dardır. Aklın fikirlerini tatmin ve temin edecek olan ahiret alemidir..!
İnsanın taşıdığı ruha kafasına taktığı akla kalbinde beslediği istidatlar nazaran bu alem-i şehadet dardır.
Ancak o ruhun arzularını ve o aklın fikirlerini ve o istidatların meyillerini tatmin ve temin edecek alem-i ahrettir.(İşarat-ül İcaz)
Akıl hayatın hülasasıdır..!
..madem hayatın süzülmüş en safi hülasası olan şuur ve akıl..(10. Söz)
Akıl İman nurunun aksettiği yerdir..! Ve imanın bekçisidir..!
İmanın yeri kalbdir,dimağ ise oluyor makes-i nur-u iman..bazen de mücahididir.bazen süpürgecidir..
Kalb ile vicdan mahall-i iman ..fikir ile dimağ,bekçi-i iman..(Lemaat)
Nefs dahi yardım etse mahal-i iman olan kalb ve akıl,susarlar..(13.Lem’a)
Aklın nuru nedir?
Aklın nuru fünun-u medeniyedir..(Münazarat)
Akıl kalb ilşkisi..!
Kalbden maksat sanevberi gibi bir et parçası değildir.ancak bir latife-i Rabbaniyedir ki mazhar-ı hissiyatı vicdan,makes-i efkarı dimağdır.(İşarat-ül İcaz)
Aklın pek garip bir hali..!
Aklın pek garip bir hali vardır.öyle bir yed-i tula sahibidir ki bazen kainatı ihata etmekle kucağına alıyor.bazen daire-i imkandan çıkar,en yüksek dairelere müdahaleye çalışır.bazen de bir katre suda boğulur…maahaza hangi şeyde fena ve kaybolursa,bütün varlığı o şeye münhasır olduğunu bilir.ve hangi bir noktaya girse bütün alemi beraberce götürmek isteğindedir..(mesnevi,habbe)