NUR DERSi - NUR DERSLERi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

NUR DERSi - NUR DERSLERi


 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
EN SON PAYLAŞILAN KONULAR
Konu Yazan GöndermeTarihi
Ptsi Mart 16, 2009 11:19 am
Ptsi Mart 16, 2009 11:19 am
Paz Mart 15, 2009 2:38 pm
Cuma Mart 13, 2009 1:54 pm
Cuma Mart 13, 2009 1:52 pm
Cuma Mart 13, 2009 1:50 pm
Perş. Mart 12, 2009 7:30 pm
Perş. Mart 12, 2009 11:55 am
Perş. Mart 12, 2009 11:53 am
Perş. Mart 12, 2009 10:53 am
Salı Mart 10, 2009 11:46 am
Paz Mart 08, 2009 10:41 pm
C.tesi Mart 07, 2009 4:18 pm
Perş. Mart 05, 2009 1:29 pm
Perş. Mart 05, 2009 1:21 pm
Perş. Mart 05, 2009 11:12 am
Perş. Mart 05, 2009 12:34 am
Perş. Mart 05, 2009 12:32 am
Perş. Mart 05, 2009 12:32 am
Perş. Mart 05, 2009 12:31 am
Perş. Mart 05, 2009 12:31 am
Perş. Mart 05, 2009 12:28 am
Perş. Mart 05, 2009 12:28 am
Perş. Mart 05, 2009 12:27 am
Perş. Mart 05, 2009 12:27 am

 

 Bediüzzaman'a Hediye Gelen İki Karpuz...

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Mana-i Harfi
GaYYuR
GaYYuR
Mana-i Harfi


Mesaj Sayısı : 58
Kayıt tarihi : 30/01/09

Bediüzzaman'a Hediye Gelen İki Karpuz... Empty
MesajKonu: Bediüzzaman'a Hediye Gelen İki Karpuz...   Bediüzzaman'a Hediye Gelen İki Karpuz... Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 3:17 pm

Hamalın helal parası

–Ahmet Efendi bana 50 kuruş borç verir misin, dedi Yusuf Ağa.
Ahmet Efendi şaşırdı. Böyle varlıklı bir ağanın kendisinin parasına ne ihtiyacı olabilirdi. Hamallıkla geçinen, eve zar zor ekmek götüren, kendi halinde biriydi.
–Vermesine veririm de, dedi. Senin benim 50 kuruşuma ne ihtiyacın var? Sen zengin, malı mülkü olan birisin, ağasın!

Yusuf Ağa:
– Doğru söylüyorsun. Benim senin parana ihtiyacım yok. Allah’a şükür, yeterince param var. Ancak Hoca Efendi’ye karpuz götüreceğim. Bizim orada âdettir, büyük zatlara mevsimin ilk sebze ve meyvelerinden hediye götürülür. Sen hamal olduğun için paran helaldir. Benim parama haram karışmış olabilir. Hoca Efendi muhakkak anlar ve kabul etmeyebilir.

– Peki, dedi Ahmet Efendi. Cüzdanını uzattı:
– Ne kadar istiyorsan al.
Yusuf Ağa 50 kuruş aldı ve pazara doğru gitti.

Kısa bir süre sonra, elinde iki Adana karpuzuyla Bediüzzaman’ın kapısını vurdu.
Kapıyı Bediüzzaman’ın talebesi açtı:
– Buyurun, dedi.
– Hoca Efendi’yi ziyarete gelmiştim, müsait mi acaba?
– Bir sorayım, dedi ve içeriye girdi. O sırada Bediüzzaman ayağa kalkmış ve kapıya kadar gelmişti.

Yusuf Ağayı elinde iki karpuzla görünce:
– Nedir onlar, dedi.
–Affedin Hocam, bizim tarafta âdettir. Âlimlere, büyük zatlara mevsimin ilk karpuzlarından hediye götürürüz. Kabul buyurursanız bunları size getirdim, dedi mahcup bir edayla...

Bu, Bediüzzaman’ın son derece hassas olduğu bir noktaydı. Hayatı boyunca kimseden karşılıksız bir şey almamıştı.
– Yusuf Efendi, dedi, ben yetmiş yaşıma geldim, kimseden hediye kabul etmedim. Sen benim bu âdetimi nasıl bozarsın?
Yusuf Ağa olduğu yerde kaldı. Zaten bir tereddütle gelmişti. Ne diyeceğini bilemedi.

Bu sırada Bediüzzaman elini iki kaşının arasına götürdü, derin bir düşünceye daldı.
Bir süre sonra başını kaldırdı ve Yusuf Ağaya döndü. Tebessümle:
– Ben seni karpuzlarınla birlikte geri gönderecektim. Fakat onları muhacir hamalın parasıyla almışsın, onun hatırına kabul ediyorum.
O anda Yusuf Ağanın dermanı kesildi, dizlerinin bağı çözüldü, daha fazla duramayarak karpuzları yere bıraktığı gibi kaçarcasına evden çıktı, gitti.

Aylar sonra, Yusuf Ağa birkaç yakınıyla birlikte yine Bediüzzaman’ı ziyarete geldi.
Bediüzzaman misafirlerini çok hoş karşıladı ve talebesine:
– Kardeşim misafirlerimize bir ikramda bulunalım, içerideki iki karpuzu kes getir, dedi.

Talebesi diğer odaya geçti ve iple tavana asılı olan iki karpuzu yere indirdi. Daha dalından yeni koparılmış gibi taptazelerdi.
Karpuzları dilimlere ayırıp tepsiye dizdi ve misafirlerin önüne koydu.
Ağa ile misafirleri getirilen karpuzları iştahla yediler.

Yusuf Ağa “Hocam Allah ziyade etsin, dedi ve geriye çekildi.
– Afiyet olsun kardeşim, dedi Bediüzzaman:
– Hatırladın mı bu karpuzları? Hani hamalın parasıyla alıp bana hediye getirmiştin.

Yusuf Ağa kıpkırmızı kesildi, sadece “Hocam", dedi ve devamını getiremedi.
Şaşkınlıktan dili tutulmuştu.

Bediüzzaman gülümsedi:
–Kardeşim, ben sana demedim mi kimsenin hediyesini karşılıksız almıyorum, alamıyorum diye... İşte senin getirdiğin karpuzları da yiyemedim. Yine size nasip oldu. Afiyet olsun.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
İsRa..
GaYYuR
GaYYuR
İsRa..


Mesaj Sayısı : 258
Kayıt tarihi : 30/01/09

Bediüzzaman'a Hediye Gelen İki Karpuz... Empty
MesajKonu: Geri: Bediüzzaman'a Hediye Gelen İki Karpuz...   Bediüzzaman'a Hediye Gelen İki Karpuz... Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 3:38 pm

tebessüm ettiren bir hadise gerçekten.. Allah razı olsun paylaşım için.. Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Bediüzzaman'a Hediye Gelen İki Karpuz...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Hizmet Mektubu : Rus Milletvekilinden Bize Gelen Mektup
» AÇIK SAÇIKLIK SEBEBİYLE GELEN ZELZELE MUSİBETİ
» AÇIK SAÇIKLIK SEBEBİYLE GELEN ZELZELE MUSİBETİ
» Bediüzzaman Hz. Hissî gerginlikler sebebiyle meydana gelen dargınlıklarda barışmayı tavsiye eder
» Risalet-ün-Nurun intişarına karşı gelen düşman ve casuslara mukabil birtek fare çıktı, plânlarını zîr ü zeber etti.

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
NUR DERSi - NUR DERSLERi :: RİSALE-İ NUR ÖZEL BÖLÜM :: SON ŞAHİDLER ANLATIYOR-
Buraya geçin:  
lemalarnuru@hotmail.com
Powered by phpBB © phpBB Group
Copyright © 2007 By Admin & Administrator
©PhPBB
Forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar