Önce bu meseleye esas teşkil eden bir hadis-i şerifin mealini okuyalım.
Ashab-ı Kiramdan Ebû Said el-Hudri anlatıyor. Bir Ramazan veya Kurban Bayramıydı. Resul-i Ekrem Efendimiz bayram namazlarını kıldığımız namazgaha geldi. Bir tarafta kadınlar da bulunuyordu. Onların yanından geçti ve şu
hitapta bulundu:
"Ey kadınlar, sadaka veriniz [istiğfarı çok yapınız>. Çünkü bana cehennemlikler gösterildi, çoğu sizler idiniz."
Bunun üzerine o kadınlar: "Ya Resulallah, bizler ne yaptık da cehennemliklerin çoğu bizden olmuş" diye sordular.
Resulullah (a.s.m.) şöyle cevap verdi: "Çünkü sizler ötekine berikine çokça lanet eder, kocalarınıza karşı nankörlükte bulunursunuz. Ne gariptir ki, kendine hakim akıllı ve dinine bağlı bir kimsenin aklını, sizin kadar eksik dinli hiçbir kimsenin çelebildiğini görmedim."
Kadınlar tekrar sordular: "Aklımızın ve dinimizin noksanlığı nedir, Ya Resulullah?"
Resulullah (a.s.m.) "Kadının şahitliği erkeğin şahitliğinin yarısı değil midir?" diye sordu.
Kadınlar "Evet" cevabını verdiler. Resul-i Ekrem Efendimiz izah etti ve tekrar sordu:
"İşte bu aklın eksikliğinden hayız gördüğü zaman [günlerce bekler> namaz kılmaz, Ramazan`da bir müddet oruç tutmaz değil mi?"
Kadınlar, "Evet" dediler.(Buhari, Hayz:6; Müslim, İman:132.)
Hadis-i şerifte açıkça görüleceği üzere, Peygamber Efendimiz, kadının dininin eksik oluşunu adet gördüğü zaman bazı ibadetleri yapamaması olarak izah ediyor. Bu hal kadının yaratılışında mevcuttur. Her kadın her ay belli günler adet görür. Bu günlerde bazı ibadetleri yapamaz. Bu ibadetlerin bir kısmından muaf tutulmuş, bir kısmını da daha sonra kaza edebileceği esası getirilmiştir.
Adet günlerinde kadın namaz kılamaz, oruç tutamaz, hac ibadetini eda ederken farz olan ziyaret tavafını yapamaz. Oruç ve tavafı daha sonra kaza ederken, kılamadığı namazlardan muaf tutulmuştur. Malum günler içinde bu ibadetleri yapamayan kadın, belli bir müddet için de olsa bazı dini hizmetlerden, vazifelerden ayrı durmaktadır. Görünüşte dini yaşayışında bir eksiklik bulunmaktadır. Çünkü namaz, oruç ve hac İslam dininin beş esasından üç mühim rüknünü teşkil etmekte, dolayısıyla bazı vakitler bunları yapamayan kadın erkeğe göre eksik olmaktadır.
Demek ki, buradaki noksanlık nispidir. Senenin bütün günü beş vakit namazı kılabilen, Ramazan boyu bir aylık orucu tutabilen Müslüman bir erkek, Müslüman kadına göre bu ibadetleri eksiksiz yapma bakımından mükemmel olmakta; kadın da nakıs kalmaktadır. Yani, mesela her ay bir hafta adet görebilen bir kadın sene içinde yaklaşık üç ay namaz kılmamakla, bu hususta erkeğe nispetle nakıs kalmaktadır. Ancak bu noksanlık keyfiyet bakımından değil, kemiyet bakımındandır. Yani kadın bu zaman zarfında namaz kılmamakla aynı zamanda bir farzı yerine getirmektedir. Çünkü kadının adet günleri içinde sözünü ettiğimiz ibadetleri yapmaması farz, yapması ise haramdır.
Demek ki, kadın, namaz kılmazken de bir çeşit ibadet yapmakta; yine Allah`ın emrine uymakta, dolayısıyla sevabını o cihetten almaktadır.