NUR DERSi - NUR DERSLERi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

NUR DERSi - NUR DERSLERi


 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
EN SON PAYLAŞILAN KONULAR
Konu Yazan GöndermeTarihi
Ptsi Mart 16, 2009 11:19 am
Ptsi Mart 16, 2009 11:19 am
Paz Mart 15, 2009 2:38 pm
Cuma Mart 13, 2009 1:54 pm
Cuma Mart 13, 2009 1:52 pm
Cuma Mart 13, 2009 1:50 pm
Perş. Mart 12, 2009 7:30 pm
Perş. Mart 12, 2009 11:55 am
Perş. Mart 12, 2009 11:53 am
Perş. Mart 12, 2009 10:53 am
Salı Mart 10, 2009 11:46 am
Paz Mart 08, 2009 10:41 pm
C.tesi Mart 07, 2009 4:18 pm
Perş. Mart 05, 2009 1:29 pm
Perş. Mart 05, 2009 1:21 pm
Perş. Mart 05, 2009 11:12 am
Perş. Mart 05, 2009 12:34 am
Perş. Mart 05, 2009 12:32 am
Perş. Mart 05, 2009 12:32 am
Perş. Mart 05, 2009 12:31 am
Perş. Mart 05, 2009 12:31 am
Perş. Mart 05, 2009 12:28 am
Perş. Mart 05, 2009 12:28 am
Perş. Mart 05, 2009 12:27 am
Perş. Mart 05, 2009 12:27 am

 

 İnsan nihayetsiz acizlik ve zayıflık ile donatılmıştır

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Beyza
Ehl-i Hizmet
Ehl-i Hizmet
Beyza


Mesaj Sayısı : 47
Kayıt tarihi : 02/02/09

İnsan nihayetsiz acizlik ve zayıflık ile donatılmıştır Empty
MesajKonu: İnsan nihayetsiz acizlik ve zayıflık ile donatılmıştır   İnsan nihayetsiz acizlik ve zayıflık ile donatılmıştır Icon_minitimeÇarş. Mart 04, 2009 11:41 am

Ey gâfil nefsim! Senin hayatının gâyesini ve hayatının mahiyetini, hem hayatının sûretini, hem hayatının sırrı-ı hakikatini, hem hayatının kemâl-i saadetini bir derece anlamak istersen, bak; senin hayatının gâyelerinin icmâli dokuz emirdir.

• Birincisi şudur ki: Senin vücudunda konulan duygular terazileriyle, rahmet-i İlâhiyenin hazînelerinde iddihar edilen nimetleri tartmaktır ve küllî şükretmektir.
İnsanın vücuduna sayısız duygular konulmuştur. Bu duyguların hepsi bir terazi gibi, ALLAH’ın rahmet ve ihsanı ile vermiş olduğu nimetleri tartıp buna karşı şükretmektir. Misal; göz bir terazidir. İnsan, görüntü alemindeki rahmet nimetlerini bu terazi ile tartar ve gözün vasıtası ile şükreder.


• İkincisi: Senin fıtratında vaz' edilen cihazâtın anahtarlarıyla, esmâ-i kudsiye-i İlâhiyenin gizli defînelerini açmaktır, Zât-ı Akdesi o esmâ ile tanımaktır.
İnsanın yaratılışına takılan maddi ve manevi her bir cihaz ALLAH’ın ulvi ve kudsi isimlerinin manalarına açılan bir penceredir. İnsan bu cihaz penceresi ile ALLAH’ın isimlerinin defineleri hükmünde olan manaları ve tecellileri anlar ve açar. Bu cihazlar sayesinde ALLAH’ı isimleri ile beraber tanır. Misal; akıl bir cihazdır. İnsan bu cihaz ile ALLAH’ın isimlerinin manasını çözümler ve anlar.

• Üçüncüsü: Şu teşhirgâh-ı dünyada, mahlûkat nazarında, esmâ-i İlâhiyenin sana taktıkları garip san'atlarını ve latîf cilvelerini bilerek, hayatınla teşhir ve izhâr etmektir.
Şu içinde bulunduğumuz dünya ALLAH’ın her bir isminden hasıl olan ayrı ayrı sanatların sergilendiği bir sergi salonudur. İnsan ise bu sergi salonunun en donanımlı ve kuşatıcı seyircisidir. Her bir sanatı anlamak ve takdir etmek kabiliyeti insanda mevcuttur. İşte insan bu sergilenen sanatları bilip, hayatında da teşhir ve ilan edecek bir misafirdir. Misal; bu salonda ALLAH’ın Adl ismi kendisini sanatları ile sergiliyor. İnsan bu sergilenen adalet manasını burada okuyup, sonra hayatına tatbik ederek bu manayı ilan etmesi en önemli vazifesidir

• Dördüncüsü: Lisân-ı hal ve kâlinle Hâlıkının dergâh-ı Rubûbiyetine ubûdiyetini ilân etmektir.
İnsan hem hal dili ile hem de kal dili ile kulluğunu Yaratıcının Rububiyet dergahına ilan etmesi en büyük görevidir. Halimizdeki nihayetsiz kulluk dillerini okuyup, bunu normal konuşma dilimiz ile ALLAH’a arz etmemiz gerekir. Hal diline bir örnek, nihayetsiz acizliğimizi görüp aciz olmayan ALLAH’a istinat etmektir. Kal dili ise normal dua ve ibadetlerimizdir.

• Beşincisi: Nasıl bir asker, padişahından aldığı türlü türlü nişanları resmî vakitlerde takıp, padişahın nazarında görünmekle onun iltifatât-ı âsârını gösterdiği gibi, sen dahi, esmâ-i İlâhiyenin cilvelerinin sana verdikleri letâif-i insaniye murassaâtıyla bilerek süslenip, o Şâhid-i Ezelînin nazar-ı şuhud ve işhâdına görünmektir.
ALLAH’ın isim ve sıfatlarını üzerimizde amel ve ahlak olarak göstermek demektir. Mesela hayatımızda adaletli olmamız Adl ismini gösterir, cömert olmamız ALLAH’ın Cevad ve Kerim isimlerini üzerimizde ilan etmektir.

• Altıncısı: Zevi'l-hayat olanların tezâhürât-ı hayatiye denilen, Hâlıklarına tahiyyâtları; ve rumuzât-ı hayatiye denilen, Sâni'lerine tesbihâtları; ve semerât ve gâyât-ı hayatiye denilen, Vâhibü'l-Hayata arz-ı ubûdiyetlerini bilerek müşâhede etmek, tefekkür ile görüp, şehâdetle göstermektir.
İnsan şu kainatın halifesi ve kumandanı hükmünde olduğu için, bütün kainatın ve içindekilerin ALLAH’a yapmış oldukları tesbih ve tahiyyeleri iman ve tefekkür gözü ile görüp bunları ALLAH’a şahitlik makamında takdim etmektir.

• Yedincisi: Senin hayatına verilen cüz'î ilim ve kudret ve irâde gibi sıfat ve hallerinden küçük numunelerini vâhid-i kıyasî ittihaz ile, Hâlık-ı Zülcelâlin sıfat-ı mutlakasını ve şuûn-u mukaddesesini o ölçüler ile bilmektir. Meselâ, sen, cüz'î iktidarın ve cüz'î ilmin ve cüz'î irâden ile bu hâneyi muntazam yaptığından, şu kasr-ı âlemin senin hânenden büyüklüğü derecesinde, şu âlemin ustasını o nisbette Kadîr, Alîm, Hakîm, Müdebbir bilmek lâzımdır.
İnsan, bilinmeyeni bilinen ile kıyas yapmadan, bir şeyi idrak edemez. Bu yüzden ALLAH kendi isim ve sıfatlarını kıyaslaması ve idrak etmesi için insana bir takım vehmi ve farazi hatlar tayin etmiştir. Bu hatlar sayesinde insan ALLAH’ın mutlak ve sınırı olmayan isimlerini bilebilir ve bulabilir. Misal; insana vehmi ve farazi olarak cüzi bir kudret verilmiştir. İnsan bu cüzi kudretini ALLAH’ın sonsuz kudretine bir dürbün, bir mikyas yaparak, kıyasa gider ve bir derece o sonsuz kudret hakkında malumat sahibi olur. İnsan der; ben cüzi kudretim ile şu evi yaptım. ALLAH ise sonsuz kudreti ile bütün kainatı yaptı. Şayet bu cüzi kudret olmasa idi, insan hiçbir zaman ALLAH’ın sonsuz kudretini hissedip bilemeyecekti. Ama insandaki bu cüzi kudret ve buna benzer bir takım farazi hatlar hakiki anlamda insanın değildir. İnsan bu cüzi sahibiyet ve malikiyet duygularını sadece kavramak ve kıyaslamak için kullanabilir. Şaşırıp da, gerçek sahibim derse şirk derelerine yuvarlanır.

• Sekizincisi: Şu âlemdeki mevcudâtın her biri, kendine mahsus bir dil ile Hâlıkının vahdâniyetine ve Sâniinin Rubûbiyetine dâir mânevî sözlerini fehmetmektir.
Kainatta yüz binlerce tür ve nev vardır. Her bir tür ve nevin de kendine özel bir ibadet dili vardır. İnsan da şu kainatın halifesi olması hasebi ile bütün bu türlerin ibadet dilini okuması ve anlamaya çalışması bir vazifesidir.

• Dokuzuncusu: Acz ve zaafın, fakr ve ihtiyacın ölçüsüyle, kudret-i İlâhiye ve gınâ-i Rabbâniyenin derecât-ı tecelliyâtını anlamaktır. Nasıl ki açlığın dereceleri nisbetinde ve ihtiyacın envâı miktarınca, taamın lezzeti ve derecâtı ve çeşitleri anlaşılır. Onun gibi, sen de nihayetsiz aczin ve fakrınla, nihayetsiz kudret ve gınâ-i İlâhiyenin derecâtını fehmetmelisin.
İnsan nihayetsiz acizlik ve zayıflık ile donatılmıştır. Bu acizlik ve zayıflık damarı ile aciz ve zayıf olmayan ALLAH’ı bilip bulması gerekir. Nihayetsiz kusurlu olması, kusursuz olan ALLAH’ı bilebilmesi içindir. İnsan bu zıt vasıflarla ALLAH’ın kemal sıfatlarına intikal etmesi en güzel bir marifet yoludur.

İşte senin hayatının gâyeleri, icmâlen, bunlar gibi emirlerdir. Şimdi, kendi hayatının mahiyetine bak ki; o mahiyetinin icmâli şudur:

Esmâ-i İlâhiyeye âit garâibin fihristesi, hem şuûn ve sıfât-ı İlâhiyenin bir mikyâsı, hem kâinattaki âlemlerin bir mîzanı, hem bu âlem-i kebîrin bir listesi, hem şu kâinatın bir haritası, hem şu kitâb-ı ekberin bir fezlekesi, hem kudretin gizli defînelerini açacak bir anahtar külçesi, hem mevcudâta serpilen ve evkâta takılan kemâlâtının bir ahsen-i takvîmidir. İşte mahiyet-i hayatın bunlar gibi emirlerdir. Sözler
İnsan nihayetsiz acizlik ve zayıflık ile donatılmıştır Modify_inline
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
İnsan nihayetsiz acizlik ve zayıflık ile donatılmıştır
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» İnsan hayatı bu kadar ucuz mu?
» Hurma ve insan arasındaki benzerlik
» Evet ey insan, sen ücretini almışsın
» Risale-i Nur'da İnsan Psikolojisi, Duygu ve düşüncelerin kontrolü
» İnsan-ı Kâmil İsmine Lâyık Bir Şahs-ı Manevînin Azalarıyız

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
NUR DERSi - NUR DERSLERi :: RİSALE-İ NUR ÇALIŞMALARI :: RİSALE-İ NUR YAZILI DERSLERİ-
Buraya geçin:  
lemalarnuru@hotmail.com
Powered by phpBB © phpBB Group
Copyright © 2007 By Admin & Administrator
©PhPBB
Yeni bir forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Cookies | Son tartışmalar