NUR DERSi - NUR DERSLERi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

NUR DERSi - NUR DERSLERi


 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
EN SON PAYLAŞILAN KONULAR
Konu Yazan GöndermeTarihi
Ptsi Mart 16, 2009 11:19 am
Ptsi Mart 16, 2009 11:19 am
Paz Mart 15, 2009 2:38 pm
Cuma Mart 13, 2009 1:54 pm
Cuma Mart 13, 2009 1:52 pm
Cuma Mart 13, 2009 1:50 pm
Perş. Mart 12, 2009 7:30 pm
Perş. Mart 12, 2009 11:55 am
Perş. Mart 12, 2009 11:53 am
Perş. Mart 12, 2009 10:53 am
Salı Mart 10, 2009 11:46 am
Paz Mart 08, 2009 10:41 pm
C.tesi Mart 07, 2009 4:18 pm
Perş. Mart 05, 2009 1:29 pm
Perş. Mart 05, 2009 1:21 pm
Perş. Mart 05, 2009 11:12 am
Perş. Mart 05, 2009 12:34 am
Perş. Mart 05, 2009 12:32 am
Perş. Mart 05, 2009 12:32 am
Perş. Mart 05, 2009 12:31 am
Perş. Mart 05, 2009 12:31 am
Perş. Mart 05, 2009 12:28 am
Perş. Mart 05, 2009 12:28 am
Perş. Mart 05, 2009 12:27 am
Perş. Mart 05, 2009 12:27 am

 

 Laiklik ve Dini İnançlar [1]

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
MUSTAFA ÇAĞRI
GaYYuR
GaYYuR
MUSTAFA ÇAĞRI


Mesaj Sayısı : 54
Kayıt tarihi : 31/01/09

Laiklik ve Dini İnançlar [1] Empty
MesajKonu: Laiklik ve Dini İnançlar [1]   Laiklik ve Dini İnançlar [1] Icon_minitimePaz Şub. 01, 2009 3:21 pm

Laiklik

Fethullah Gülen
12.09.2001
Laiklik ve Dini İnançlar [1]

Reha Muhtar- Peki size geleceğim bu arada. Çok sorulur böyle bir soru ama çok somut soracağım. Siz kişisel inanış olarak laikliğe inanıyor musunuz, laik misiniz, kendinizi laik olarak nitelendirir misiniz?

Fethullah Gülen- Şahıslar laik olur mu bilemiyorum. Şimdi ben dinimi milimi milimine yaşamaya çalışan bir insanım. Bunu söylemek burada fahirlenme olabilir. Sabahlara kadar namaz kılsam yine bir insanın kelime-i tevhidine denk bulmam onu. Derim ki keşke bin rekat kılsaydım. Abdestsiz olmamaya çalışırım. Ben şahsen böyle bir müslümanım. Ama laiklik belli bir dönemde sistem adına kabul edilmiş. Herkese bir kısım duygularını, dini düşüncelerini yaşama hak ve imkanlarını veren bir sistemin içinde bir parçadır. Bence, böyle bir sistem içinde herkes rahatlıkla dini duygusunu, dini düşüncesini hem ifade edebilir, hem yaşayabilir.

Reha Muhtar- Bu sistem içinde!

Fethullah Gülen- Evet bu sistem içinde.

Reha Muhtar-Laik sistem içinde

Fethullah Gülen- Evet. Eğer laikliğin tam tatbik edilme meselesi söz konusu ise ve onun bir kısım arızalı yanları varsa demokrasi hemen herkes için çok rahatlıkla duygu ve düşüncesini bağrında böyle tohumlar halinde saçabilip ve ürün alabileceği bir sistemdir. Eğer bu sistem insanlara yetmiyorsa bir gün yetmeyecekse o, sistemin kendilerine yetmediği insanlar tarafından düşünülecek bir mevzudur. Ben günümüzü değerlendirmeye bakıyorum.

Reha Muhtar-Niçin Necmettin Erbakan'la görüşülmedi efendim?

Fethullah Gülen- Necmettin Erbakan'la eskiden görüşmemiz oldu. Hastaydım ziyaretime bir kere geldi, ilk siyasete atılacağı zaman benim, İzmir'de imam-hatip ve ilahiyata talebe yetiştirme derneğinde Kestanepazarı'nda, çok eski yıllarda, talebelerle dışta beraber kalıyorduk, oraya da gelmişti. Bunun dışında kastî görüşmeye karşı bir tavrım olduğu söylenemez de belki fırsat olmadı.

Reha Muhtar- Ama bütün siyasi partiler varken. Mesela Oğuzhan Bey oluyor? Bir uzak durma var sanki?

Fethullah Gülen- Uzak durduğunu söyleyemem, arzu ederlerse onla da görüşürüm. Görüşme ufkumu daha geniş tutarak,hatta Genel Kurmay başkanıyla da görüşürüm, demiştim daha evvel. Sayın Cumhurbaşkanıyla da görüştüm. Aslında çocukluğumdan bu yana genel havam budur. Size çok garip gelecek ve beni yakından bilen arkadaşlar da belki duymamışlardır şimdiye kadar. Ben 15 yaşındayken İsmet Paşa'yla da görüştüm. Erzurum'a geldiklerinde, yılını tam hatırlayamayacağım, Edirne'ye ayrılıp gitmeden önceydi.

Reha Muhtar- Nasıl görüştünüz?

Fethullah Gülen- Geldiğinde herkes gidip ziyaret ediyordu. Ben de gittim, konuşuyordu, dinledim. Tabii bir çocuktum. Bir çocuk olarak bana ne kadar alaka gösterilirse işte o kadar alaka gösterdi. ilk defa açıklıyorum 15 yaşında İsmet Paşa'yı ziyaret etmiştim.

Yani eskiden beri ben herkesle görüştüm. Bu görüşmede hiçbir mahzur görmüyorum. Görüşülmesinde yarar var diyorum. Sayın Ecevit'in de ifade ettikleri gibi Atatürk de görüşmüş değişik kimselerle. Meclis açılırken Rıfat Börekçi dua etmiş. Bir sürü sarıklı hocalar var, mücahitler var. Beraber oturmuş, kalkmış. Ve son CHP'nin bir bakanı da eski şeyhülislamı gibi o da bir din adamı, bir ilahiyatçıdır. Doktora yapmış bir ilahiyatçıdır. Geçende bir arkadaş da köşesinde yazdı bunu. Bu meselenin yadırganmasını ben anlayamadım. Benim görüşmemin anlaşılmaz bir yanı yok. Niçin bu meseleyi yadırgadı, parti için muhalefete vesile yaptılar. Onu anlayamadım, anlamış değilim. Hele o mevzuda düşüncelerini, duygularını ifade ederken bir parlâmenterden beklemediğim yakışıksız sözler herhalde hislerine yenik düştü mağlûp oldu. Yoksa 4O bin insanı temsil eden birini ben o tabirleri ifade ederken bir parlâmentere karşı yakışıksız buluyorum. O türlü konuşmalara başkası olsa ben ulu-orta derim. Dikkatsizce, temkinsizce konuşma derim.

Reha Muhtar- Beraberce dinledik. Fikri Sağlar Laik demokratik cumhuriyete karşı olan bir insanla ne diye görüşeceksiniz. Fethullah Hocayı değiştiremeyeceğinize göre niye görüşüyorsunuz?

Fethullah Gülen- Evvela şunu arz edeyim. Benim laik cumhuriyet esaslarına, cumhuriyete, hele cumhuriyete karşı söylediğim bir kelime varsa, yazdığım bunca kitap, 35 sene kürsülerde vaaz ettim, bunca sohbetlerim var, Türk toplumuyla bütünleşmiş bir insanım. Eğer bir kelimem varsa; doğru derim, hakikaten benimle konuşulmasın derim. Bunu ispat edemezler. Bu mevzuda o bakımdan zannediyorum bakanlık yapmamış bir insan olsaydı şöyle derdim ben: Ezbere konuşuyor ve kendi itibarlarına, saygılarına dokunduruyorlar. ikinci mesele. Muhal farz. Muhal farz dedikten sonra her şey caizdir. Diyelim ki ben onlardan evvel cumhuriyetçiyimdir. Hatta İslam'ı ilk dönem itibariyle ben cumhuriyet kabul edenlerdenim. Aksi iddia edilemez bu meselenin. Muhal farz diyelim ki ben onlara karşıyım. Karşı olan bir insana başkalarıyla görüşmesinin bu kadar yadırganmasını anlayamıyorum. Tâbii onların verdiği gibi tabii ben gaybe hüküm vermeyeceğim. Şimdi benim gıyabımda hükümler veriyor. Şöyle düşünüyor, böyle düşünüyor diyor. Böyle düşünen bir insanla laikliğin savunucusu bir partinin genel başkanın konuşması, laikliğin bombardıman edilmesi gibi birşeyler söylüyor. Başarılı bir hariciye vekilliği yapmış bir insanı bayram ziyaretinde bayram ziyareti olarak ziyaret etmek, zannediyorum dünyada, hatta değil böyle demokratik ülkelerde, zannediyorum bir kısım sosyalist, komünist ülkelerde bile böyle masum bir ziyaretin yadırganacağına ihtimal vermiyorum.

Reha Muhtar- Laik ve demokratik cumhuriyete karşı mısınız efendim?

Fethullah Gülen- Diyorum ki ben; benim bu mevzuda söylenmiş bir kelimem varsa, bunu söylesinler. Ben de çıkıp televizyonda diyeyim ki; arkadaşlarım doğru söylüyormuş. Ben de zaten ülkeden ayrılmak istiyordum. Bu kadar tanınıp bilinme bana fazla geliyor. Gaybubet düşünüyorum şimdi, çekip gideyim. Laik cumhuriyete karşı bir söz söylediğimi ispat etsinler ülkeden ayrılırım.

Laiklik, Sekülarizm ve Cumhuriyet [3]

Bunların yanında laiklik gibi, sekülarizm gibi mülahazalar, düşünceler, Kemalizm gibi düşünceler... Bunları her iki cephede de yanlış anlayanlar var. Kendilerini ifrata çekebilecek yorumlarda bulunan insanlar sürekli kavgaya çeker. Hayli anlayışlı insan var, onları şükranla ya'detmek lazım. Bu sun'i kavganın gereksiz olduğunu sık sık vurguladılar. Birbirimize karşı anlayışlı olalım, kendi konumlarımızı, birbirimizi kabul edelim. Sonradan arzettiğim bu tabirler de çok farklı yorumlandı. Mesela devletin başındaki insan Sayın Erbakan defaatle dedi ki 'Batıdaki tatbiki şekliyle laikliği getirin ben herkesten evvel onu kabullenirim.' Yani demek bir yorumuyla öyle bir laiklik var ki onu kabullenmeyecek insan yok. Keza demokrasi için aynı mütalaalarını söylediler. Cumhuriyet için öteden beri hiç itiraz eden olmadı zaten. Ta ilk dönemler itibariyle çağın mütefekkiri 'Ben hepinizden evvel Cumhuriyetçiyim' der. 'Zira şarkta kaldığım sırada yemek yiyip çorbanın danelerini karıncalara veriyordum.

Bana bu işin hikmetini sordular. Dedim ki bu arı ve karınca milleti cumhuriyetçidir. O bakımdan benim Cumhuriyete karşı bir sevgim var, alakam var. Ben bu sevgimin ve alakamın gereğini yerine getiriyorum. Ama şekli ve sun'i Cumhuriyet değil. Doğrudan doğruya hakkaniyet ve adalet üzere büyük çoğunluğun katkısına dayanan bir yönüyle bir Cumhuriyet.' Hatta Raşid Halifeler dönemini misal verir. Bu ölçüde bir Cumhuriyet ki kanaat-ı acizanemce buna, dine karşı en katı bir düşüncenin bile karşı çıkacağına kani değilim.

Şimdi bazılarına göre laiklik de sekülarizm de çok farklı şekilde yorumlanabiliyor. Hatta laisizmin şöyle veya böyle Türk devletlerinde uygulanmadığı dönem yok gibi. İşte gayri müslimler içimizde her zaman çok rahat yaşamışlar. Onların dinlerine, diyanetlerine ilişilmemiş. Hatta bugün modern yorumcular bu meseleyi ileriye sürerken, Kafirun süresindeki 'Lekum dinikum veliyedin'i misal veriyorlar buna. Cihad, harp gibi hususi şartlarla ortaya çıkmış, eskilerin ifadesiyle 'evvel ve bizzat değil saniyen ve bil ahara' bir iştir. Zaruretlerin zorladığı bir şeydir. Bir gün insanlar böyle bir şeye mecbur kalırlarsa şayet Hıristiyanlıkta olduğu gibi -bağışlayın- apışıp kalmasınlar. Herşey bir disiplin içinde cereyan etsin gibi bir mülahaza vardır. Sulh esastır. Hatta harb en hararetle devam ettiği zaman dahi Kuran-ı Kerim noktalı virgül kor ve şöyle der 'Harb kızgın devam ederken onlar sizden sulh isterlerse sulha hemen yanaşın.' Şimdi bu açıdan bakınca harbla alakalı, muharebeyle alakalı, maddi cihadla alakalı meselelerde böyle bir strateji bu, "lekum dinikum veliyedin' hakikatı. Bu biraz da İslamın evrenselliğinin ifadesidir.

250 milyon nüfusla, üç kıtaya yayılmış bir alanda safkan 10 milyon Türk ile asayişi temin edemezsiniz. Bu zaviyeden hadiselere bakanlar diyorlar ki Osmanlı döneminde de bir manada laisizm söz konusuydu. Günümüzde de laisizm söz konusu. Ve birçok aydın diyor ki demokraside kamil manada laisizm Türkiye'de uygulanmıyor. Batılılar da bunu söylüyorlar. Onların dediği kadar da olmasa bile demek ki Türkiye'de görünen bir eksiklik var. Öyleyse mesele izafi demektir. Yani o dönemde de vardı. Meşrutiyet döneminde de belli ölçüde oldu ve o meşrutiyet-i meşrua içinde Cumhuriyete doğru gelindi. Cumhuriyette mesele biraz daha ileriye götürüldü. Çok hayati bir prensip olarak devlet kendi hayatı adına bunu benimsedi, bunun ısrarla üzerinde durdu. Anayasanın ilk maddelerine değiştirilmemek üzere yerleştirdi. Ben hukuk bilmem ama Laisizmi diyanetin dünya hayatına karışmaması, idarenin de dini hayata karışmaması, herkesi kendi dünyasında dinini rahat yaşar olarak bırakması şeklinde kabaca yorumlarımla ifade ettim. Buna karşılık Türkiye'de çok defa sekülarizm laisizmle karıştırılıyor. Sekülarizm dünyevidir. Hatta bu dünyeviliğin bile Selçuklular döneminde Osmanlılar döneminde var olduğu bahis mevzu ediliyor bugün. Eğer böyle olmazsa sünnetin hatta icmanın dışında örfe dayanan içtihatlar ve ihtisasa dayanan bir kısım yeni kanunlarla kanunnameler mecmuası vardır ki bunların sayısı başımızı aşkın. Ahmet Akgündüz Bey 11 cilt neşretti. Bu kanunnameler bir başka zaviyeden ele alındığında orada anlatılan bazı şeyleri sekülarizmle irtibatlandırabilirsiniz. O dönemdeki bir kısım şeyler ön plana çıkarıldı. Şimdi biraz daha fazla ön plana çıkmış durumda. Bir defa laisizm sekülarizm olarak algılanıyor.

Türkiye'de hemen hemen inanmayan insan yok gibi. Kimisi dini inançlarını dolu dolu yapıyor, kimisi az yapıyor. Ama kimin Allah indinde makbul olduğunu tahmin etmeye gücümüz yetmez. Bazen birisi bir "Lailahe illallah"la kurtulur, bazen birisi sabahlara kadar ibadet yapar da kurtulamaz. O mevzuda bizim anlayışımız ölçü değildir. Ölçü ihlastır, samimiyettir ve Allah'ın vereceği karardır. Elbette zahiri bir takım ölçü ve prensipler mevcuttur. Ancak nihai karar Allah'ındır. Bu mevzuda kimin önde kimin arkada olduğunu bilemeyiz. Birilerini geride görmek yanlıştır. Mefhum kargaşasının yanında bir de bu mesele var. Laisizmi sekülerizm olarak anlayan kimseler tamamen meseleye dünyevilik şeklinde yaklaşıyor. Öyle olunca idaremizin içinde hiç bir uhrevilik olmasın, hiç bir ukba olmasın diyorlar. Oysaki bana göre -mümkündür veya değildir- Demokrasi, insanların bütün ihtiyaçlarını karşılamaya cami' bir sistem şeklinde dizayn edilirse şayet, ben, kabre kadar benim hayatımı yaşamaya yaradığı gibi, kabirden öte benim problemlerime cevap vermesini de çok arzu ederim. Mahşerdeki problemlerimi tekeffül etmesini isterim. Ben bu problemin nasıl çözüleceğini düşünmedim, fakat geleceğin çok iyi demokratlaşmış, demokrasiyi iyi bir zemine oturtmuş insanlarının düşünmesini arzu ederim. Çünkü ben sadece bir bedenden ibaret değilim. Benim bir de ruh yanım var. Fizik yanımın yanında metafizik yanım var, dünyeviliğimin yanında uhreviliğim var. Bütün yanlarımla ele alındığım zaman ben bir bütün olarak ele alınmış olacağım. Her yönümle ele alınmalıyım ki demokrasinin bana va'dettiği huzuru soluklayabileyim. Mükemmel bir demokrasi insanların fiziki ve metafiziki bütün ihtiyaçlarını da karşılamalı diye düşünüyorum. Bence yapılacak ilk iş duygu ve düşüncelerimizi ele alıp üslubumuzu değiştirmektir. Birbirimize karşı çok saygılı olmalıyız. O zaman bu kavgalar belli ölçüde dinecektir zannediyorum.

[1] TRT Ateş Hattı Programı, Reha Muhtar'a Verdiği Cevaplar, 3 Temmuz 1995
[2] Zaman, Eyüp Can'ın Ufuk Turu Röportajı, 14 Ağustos 1995
[3] STV Haber Kritik Programında Osman Özsoy ve Mim Kemal Öke İle, 29 Mart 1997
[4] Kanal D, Güncel Programı Yalçın Doğan'la Yapılan Röportajdan 16 Nisan 1997
[5] Time Dergisinin Sorularına Verdiği Cevaplardan, 30 Mayıs 1997
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Laiklik ve Dini İnançlar [1]
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» LAİKLİK MESELESİ
» KAHİRE’de "Risale-i Nur ve Çağdaş Dînî Üslûbun Tecdidi" Konulu Konferans
» F.Gülen : Dinî emirlerini yerine getiremeyeceği bir okula bir kadının gitmesi câiz değildir. Ne pahasına olursa olsun, mücadele edip başını kapamalıdır.
» Dini Hükümlerle oynayan Yanar...
» Dini Hükümlerle Oynayan Yanar!!

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
NUR DERSi - NUR DERSLERi :: İSLAM TARİHİ -VİDEO- MUHTELİF MEVZULAR :: DÜNYADA NUR HİZMETLERİ-
Buraya geçin:  
lemalarnuru@hotmail.com
Powered by phpBB © phpBB Group
Copyright © 2007 By Admin & Administrator
©PhPBB
forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Cookies | Son tartışmalar