Sevban (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Ümmetim
için saptırıcı imamlardan korkarım. Ümmetimin arasına
kılıç bir kere girdi mi, artık kıyamet gününe kadar
kaldırılmaz. Ümmetimden bir kısım kabileler müşriklere
iltihak etmedikçe, ümmetimden bir kısım kabileler putlara
tapmadıkça kıyamet kopmaz. Ümmetimde
otuz tane yalancı çıkacak hepsi de kendisinin peygamber olduğunu
iddia edecek. Halbuki ben peygamberlerin mührüyüm
(sonuncusuyum) ve benden sonra
peygamber de yoktur.
Ümmetimden bir grup hak üzerinde olmaktan geri durmaz. Onlara
muhalefet edenler onlara zarar veremezler. Allah'ın (Kıyamet) emri,
onlar bu halde iken gelir."
Ali İbnu'l-Medînî: "Bunlar ashabu'lhadistir" demiştir."
[Müslim,
İmaret 170, (1920); Ebu Davud, Fiten 1, (4252); Tirmizî, Fiten
32, (2203, 2220, 2230). Hadisi, Müslim, Ebu Davud ve Tirmizî
parça parça rivayet etmişlerdir. Rezin ise bu lafızla
(kaydettiğimiz şekilde tek bir rivayet halinde) tahriç etmiştir.]
...................................................................................................................
Sa'd
İbnu Ebi Vakkas (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) Tebük seferine çıkınca
Hz. Ali'yi geride (Medine'de) bırakmıştı.
"Ey Allah'ın
Resulü, siz beni çocukların ve kadınların arasında mı
bırakıyorsunuz?" dedi (kalmak istemedi). Bunun üzerine
(aleyhissalâtu vesselâm):
"Sen, Hz. Harun'un, Hz. Musa yanında aldığı yeri, benim yanımda almaktan razı değil misin? Şu farkla ki, benden sonra peygamber yok!" buyurdular."
[Buhârî, Megâzî 78, Fezailu'l-Ashâb 9;
Müslim, Fezailu'l-Ashab, 31, (2404); Tirmizî, Menâkıb,
(3731).]
...................................................................................................................
Ebû
Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Benî
İsrail'i peygamberler (aleyhimusselâm) idâre ediyorlardı.
Bir peygamber ölünce onun yerine ikinci bir peygamber
geçiyordu. Ancak, benden sonra peygamber yok. Ama ardımdan halifeler gelecek ve çok olacaklar."
Orada bulunanlar:
"(Onlar hakkında) bize ne emredersiniz?" diye sordular.
"Önceki
biatınıza sadâkat gösterin. Onlara haklarını verin. Onlar
üzerindeki haklarınızı (eda etmedikleri taktirde, kendilerinden
değil) Allah'tan isteyin. Zîra Allah Teâlâ,
idâreleri altındakilerin hukukunu onlardan soracaktır" buyurdu."
[Buharî, Enbiyâ 50; Müslim, İmâret 44, (1842).]
...................................................................................................................
"Risalet ve nübüvvet artık kesildi. Benden sonra ne nebi ne de resul var.
Ancak mübeşşirat devam edecek!" Dediler ki: "Mübeşşirat
nedir?" Dedi ki: "Müslümanların rüyası peygamerliğin
cüzlerinden bir cüzdür."
(Tirmizi, Rüya, 2,Tecrid-i Sarih Tercemesi, 4/34,)