İnsanların Dediklerine Aldırmayınız;kabiliyeti olan tartışsın…
Sevgili Kardeşlerim,
Uzun senelerden beri Nur cemaatine mensup olan insanlarımız diyorlar ki bazı çevremizdeki insanlar nurcu olduğumuz için bizlere çok ağır konuşuyorlar,kem söz ediyorlar ve hatta iftira bile atıyorlar..Hatta ben bu konuyu şöyle izah edeyim.Risale-i nur talebeleri diyeyimde hiçbir ayrım gözetilmesin.Davamızda mücadelemizde yapılan mülahazalarda biz bu bizlere gösterilen olumsuzluğu elimizin tersiyle konuyu tartışarak başımızdan atabiliriz,münazara yaparak,yada benim gibi tartışma kabiliyeti olmayan arkadaşlarımızda sükut etsinler ve oradan uzaklaşsınlar.Çünkü tartışmak için bilgi gereklidir ve ayrıca bu hususiyet üzerine insanı mağlup edecek konuşma kabiliyeti olması gerekmelidir.Bu maalesef benim şahsiyetimde gözetecek olursam yok.Ben ne yaparım sükut ederim ve yahut oradan uzaklaşırım.
Evet davamızda yeri gelecek ayağımıza bir takım taşlar takılacak,belki kayalar yuvarlanacak ve hatta biz düşeceğiz ama tekrar kalkmasınıda bileceğiz.Şayet kalkamaz isek zaten davaya bir katkımız olmadan merdivenleri tırmanamadan ve hatta dağları aşamadan tekrar evinizin yolunu tutmak zorundayız.
Arkadaşlar zaten Sayın Fethullah Gülen Hocaefendininde çektiği bir takım sıkıntılardan biridir.
Ama o hizmetin altın neferlerinden biri olarak yılmamış hem mücadele etmiş hemde kendisini hizmet aşkıyla bu vatana,bu millete kendini ispatlamış bir şahsiyet abidesidir.Aslında Fethullah gülen hocafendi gibi birçok hizmet aşkıyla yanıp tutuşan bilginlerimiz,büyüklerimiz,ağabeylerimiz var.Ama onlarda bulundukları çevre itibariyle kendilerini ispatlamaya çalışıyorlar ve ispatlıyorlarda..
Bulunduğumuz yer itibariyle insanların düşünce tarzını ilk önce analiz etmeliyiz.Hizmete yatkınlığı varsa eğer irşad yapıp hayra çağırdığımız bu yola o insanlarında ayakları bassın diye düşünüyorum..tabiki bu benim şahsi düşüncem kim ne derse desin.
Fethullah Gülen Hocaefendi hizmetin aşamasının olduğunu belirterek bu işe bu davaya gönül verenlere şöyle buyurmuştur:
Yeniden bir dirilişe sahip olmak için,bu işe tabi olmak isteyenler;
Yine çile lazım,yine ızdırab lazım,yine sıkıntı lazım,hatta mahrumiyet ve bu arada muhaceret lazım,doğduğumuz büyüdüğümüz yerleri terk etmek lazım,varsa evlad-ı yar ayrılmak lazım,ana baba ayrılmak lazım hicret etmek lazım..diyor
Evet hizmet yolunda sıkıntı lazım,çile lazım derken hizmetle tanışmamış insanlarımız yanlış algılayabilirler.nasıl insanlarımız işe ve yahut okula giderken meşakkad çekiyorlar,hizmette çekeceğimiz meşakkatler bunun gibide olmasa da bu yolda çekilecek meşakkadler vardır…Tabiî ki bir davaya gönül vermişsen bir takım sıkıntılar yaşayacaktır insanlar.Ben sadece bir benzetmede bulundum.
Hizmet adamı hatalarını sürekli hale getirmemelidir.Hizmet adamı kendini geliştirip kemal-i insan olmaya gayret göstermelidir,olmalı diyemiyeceğim dersem bu benim haddimi aşar.
Hizmet adamı İrşad ve Tebliğde bir Musab bin umeyr gibi olmalı,Musab bir sene sonra Efendimizin karşısına 70 adamla çıkınca Efendimiz s.a.v çok memnun olmuştu.
Evet kardeşlerim 21.yy getirdikleriyle beraber ilmi-dini vasıflardan yararlanarak kendimizi geliştirmeliyiz,bir program bir proje altına girerek bu yükü hiç yoktan hafifletecek kadar çaba göstermeliyiz diye düşünüyorum.
Bazı arkadaşlarımız soruyorlar Hizmete yeni atanmış arkadaşlarımız.
Risale-i nur okuyoruz fakat anlamıyoruz.Evet belki sözlerinin çoğu Osmanlıcada olsa Risale-i nur bir ışık kapısıdır,insanın hem ahlaki yönden hemde şahsiyet-i maneviye kazanması açısından çağın Kuran-ı Kerimden sonra Risale-i Nur’dur.Ben eminim ki her hizmet adamı gibi kardeşlerimizde okusunlar ve birgün çok uzak değil bu bu bir ayda olabilir bir yılda olabilir ama hiç yoktan bilginiz artacak ve hatta siz anlamasanızda kalbiniz anlıyacaktır.Birinci sözü bile Osmanlıcayı bilemeyen bir adam okusa çoğu kelimelerini anlamasa bile kitabı anlar.Bunun için Risale-i Nuru gözünüzde büyütmeyiniz çokta öyle zorluğu yoktur.Sizleri büyük bir istikamete şevkedecektir.Bazı konularda da hususiyeti arz etmişimdir,en etkili en sevdiği risalelerden biri de meyve risalesidir o en etkili silahlardan biridir bence.
Okuyun,çalışın,çabalayın,Hizmet yolunda daima kendinizi aşmaya çalışın ama bu aradada kendinizi dinamik tutun yormayın.Çünkü zihinizi yorar iseniz bazı ibadet-ü taatlerden eksik kalırsınız mahrum kalırsınız ve kafanızı oraya veremezsiniz.Uyku meselesine söylenecek aslında çok sözüm olur da söylemek istemiyorum çünkü nefsimizi ele geçirmek mi istiyor bu adam dersiniz.Bana kalırsa genç arkadaşlarımıza aslen 4-5 saatlik uyku yeter.Ve bu zaman zarfı içerisinde ibadet-ü taatlerini yerine getirebilirler ve yahut kitap okuyabilirler,çok uyuyan,çok konuşan,çok yiyen insanlar gaflete sürüklenir Allah ümmet-i Muhammedi gafletten uyandırsın inşallah.Allaha emanet olunuz,Hizmet-i imaniyeden ayrılmayınız,kopmayınız,inşallah yeni umudumuz,yeni neferlerimiz olacak olan sizler bende dahilim tabiî ki ama umutlular bizlerden,Hayalleri suya düşürmeyelim,yeni nesilden çok umutlular…
GÜNAHTAN HİCAP ETMİŞ RUH:
MUSTAFA ÇAĞRI ERGÖZ