Bazı şeyler, hata yapmadan öğrenilmez. Bunu normal karşılayınız. En önemli şeyin, gayret göstermek olduğunu ona anlatınız.
-Çocuğu başka biriyle mukayese edip küçük düşürmeyiniz. Kendine güveni sarsılan ve sevilmediğini düşünen çocuk hem başarısız hem de kıskanç olabilir.
-Aşırı baskı ve aşırı müsamahakârlık aynı derecede zararlıdır. Birincisi çocuğu ya pısırık veya isyankâr yapar; ikincisi çocuğu sorumsuzluk ve irade zaafiyetine götürür. Bu ikisi arasında teraziyi doğru tutmak gerektir.
Zikredilen bu ve diğer terbiye kaidelerinin bir fiilî dua manasında olarak tatbik edilmesi halinde, istenilen neticenin mutlaka alınacağı veya tatbik edilmemesi halinde neticenin de mutlaka menfi olacağı düşünülmemelidir. Nuh (A.S.)’ın oğlu da babasına itaat etmemiştir. Şu var ki, Allah ihlas ile yapılan fiilî duayı ekseriyetle kabul eder. Zaten her nevi ile dualar bir ibadettir, vazifeyi ifadır. Allah herkesin liyakatına göre muamele eder. Oğlunun dünya muvaffakiyeti için heyecanlanan, fakat uhrevî menfaatında hassasiyeti olmayan bir kalb sahibi olan ebeveynin yapacağı kavlî dualar, şayan-ı kabul olmaz. Çocuk dünya ve âhirette ebeveyne bir dert olur, böylece İlahî adalet hükmünü icra eder.