NUR DERSi - NUR DERSLERi
|
EN SON PAYLAŞILAN KONULAR
|
Konu |
Yazan |
GöndermeTarihi |
|
| Ptsi Mart 16, 2009 11:19 am
|
|
| Ptsi Mart 16, 2009 11:19 am
|
|
| Paz Mart 15, 2009 2:38 pm
|
|
| Cuma Mart 13, 2009 1:54 pm
|
|
| Cuma Mart 13, 2009 1:52 pm
|
|
| Cuma Mart 13, 2009 1:50 pm
|
|
| Perş. Mart 12, 2009 7:30 pm
|
|
| Perş. Mart 12, 2009 11:55 am
|
|
| Perş. Mart 12, 2009 11:53 am
|
|
| Perş. Mart 12, 2009 10:53 am
|
|
| Salı Mart 10, 2009 11:46 am
|
|
| Paz Mart 08, 2009 10:41 pm
|
|
| C.tesi Mart 07, 2009 4:18 pm
|
|
| Perş. Mart 05, 2009 1:29 pm
|
|
| Perş. Mart 05, 2009 1:21 pm
|
|
| Perş. Mart 05, 2009 11:12 am
|
|
| Perş. Mart 05, 2009 12:34 am
|
|
| Perş. Mart 05, 2009 12:32 am
|
|
| Perş. Mart 05, 2009 12:32 am
|
|
| Perş. Mart 05, 2009 12:31 am
|
|
| Perş. Mart 05, 2009 12:31 am
|
|
| Perş. Mart 05, 2009 12:28 am
|
|
| Perş. Mart 05, 2009 12:28 am
|
|
| Perş. Mart 05, 2009 12:27 am
|
|
| Perş. Mart 05, 2009 12:27 am
|
|
| ZÜBEYR AĞABEYİN KENDİ EL YAZMA YAZILARINDAN HAKİKATİ KURANİYE VE İMANİYE | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
NurDersi MuHakkiK
Mesaj Sayısı : 709 Kayıt tarihi : 30/01/09
| Konu: ZÜBEYR AĞABEYİN KENDİ EL YAZMA YAZILARINDAN HAKİKATİ KURANİYE VE İMANİYE Paz Şub. 01, 2009 4:51 pm | |
| Ey ödlek nefsim!
Kur’ani ve imani ve islami hakikatların mahz-ı hikmet ve hakikat olan dini ahlak,edeb ve terbiyenin ameli düsturlarının meyvesi tıpkı devalı amma içmesi yemesi ağırca ve acı olan ilaçlar gibidir.Fakat hayatın zevk ve saadeti olan şifaya sıhhat ve afiyet nimetini kazandırır. Hakikat-i Kur’aniye ve nuriyeyi sonsuz bir haz ve zevk verici çalışmakla kazanmaktan insanı basitleştiren ve bedbahtlaştıran ve vehimden ibaret olan şu veya bu sebeble korkan insanlar,insanı yükselten ve manevi güzelliklerle güzelleştiren ahlak,terbiye,edeb,ve hayanın icabıyla amel etmekten ürkenler birçok çirkin sıfatlarla mevsuf olmakla beraber iksir misal içmemekte direnen hasta çocuklara benzerler. Bunun içindir ki halis,zeki,ve munevver islam erkek ve kadınları ebedi bir saadet vesilesi olan hakaikı imaniye ve kur’aniye yuksek ahlak ,edeb ve terbiye ve ahlak zenginliğini kazandıran Nur Risalelerine ebedi bir halaskar olan bağlılık ve güzeller güzeli manevi bir güzele tutulmuş gibi sarılmışlar,ondan tedris ettikleri maarif-i ilahiye ve ahlak-ı islamiyenin muktezası ile amel etmişlerdir ve etmektedirler.
ÇALIŞMAK
Ey Tenbel Nefsim !
Tenbel olma.Tenbellik,sefillik ve deniliktir,bil.Tenbelce gün geçirme,tefsiri Kur’an Nur Risaleleriyle iştigal saadeti içinde yaşa.Rabbi Rahimine ibadet ve istiğfar gibi amel-isalih ile baş başa kal.Risale i Nur’la Kur’an ve iman hizmetinde koş.Bu işte azami ihlas,azami sadakat,azami sebat,azami fedakarlığı ve azami takvayı kanun-u esasi bilerek gayret ve faaliyet sahalarında coş.Böylece hakkın rızasına erişmek,mahbubu ezelinin vuslatına kavuşmak fazl-ı ilahi ile muhakkak….İnanmayanlar,görüşünde muhtardır.Fakat bu hakikati burhan mutlaktır.Mutlak,bedahettir.Oku aç gözünü bak.Beni döndüremez ,durduramaz.Bu cadde-i kübra-yı Kur’andan bütün küfrü mutlak.
MUHLİS NUR KARDEŞİM
Halis nur kardeşim, nefsime ne eylerse darılma. Dinsizlere,taraftarlarına asla yaklaşıp sarılmam. Nur kardeşim nefsime vursa da ona sarılıp yorulmaktan ayrılmam. Dört tarafım uçurum olsada,şu vücudum atılsa,bu sevimli Nurcuları bu sevimli kitabları bırakmam. Bu Nur-ı Kur’an olan ateşin aşkın kalbimden çıkaramam. Dinsizliğin beni fırlattığı o alevler içinde sırrına mazhar olmanın saadetiyle çağlayanlar gibi coşmaktan kendimi kurtaramam. Bu sevgiye tutulan kendisini kurtaramaz. Bundan hiçbir zaman o sevgi ve risale-i Nurdaki Kur’ani yakini ve tahkiki Kur’an kuvvetleridir ki,bizleri ebedi felaketten kurtaran sermedi saadet ve selam ve huzur içinde yaşatıyor.Bu sevgi ve imandır ki ,dünya dinsizlerine tek başına baş tutan NURCULAR ı hummalı gaflet ve faaliyetleriyle ve ihlaslı uluvvu himmetle zalim yıkıcı ve kesici islam düşmalarına karşı nihai islam zaferini kazandırıyor.Bu ilahi imanın muhabbet ve neticesidir ki,muvaffakiyet ve muzafferiyet meydanlarında şehid-i şerbet aşkıyla cihad ve faaliyet hazııyla cevelan ve seyeran lezzetiyle yorulmaya dinlenmeye,açlığa tokluk,ölüme dirilmek,mağlubiyet ve muvaffakiyetsizliğe zafer ve galebe idman,hapis ve zindanlara medrese-i nuriye,istirahat düşeğine zillet ve sefalet yatağı,zahmette rahmet var,meşakkat alamet-i makbuliyet itibariyle… Vatan ve milletin ebedi selameti istiklal ve hürriyeti imanları taklit zaafiyetinden tahkik kudretine tebdili ugrunda fisebilillah çalışmış,çalıştırılmış ve çalıştırıyor.
ÜSTADIN DERS OKUTMAK HATIRASI
Üstad her sabah yanında bulunan talebelerle beraber ders okurdu.Kendisi eskimez yazı mecmualardan takib ederdi.Hasta bile olsa sabah dersini bırakmazdı.Çok az konuşur sözde israf etmezdi.Talebeler diz çöküp ders dinlerlerdi.
İSLAMİ HAMİYET VE ŞEHAMET-İ İMAN CESARET VE ŞECAAT ÇALIŞMAK
Bir insan,herşeyden evvel ,meşru ve sebatkar bir şekilde çalışmasını ve nizamlı yaşamasını bilmesse,kabiliyetleri inkişaf ettiremez.Çalışmak,sadakat ve sebat etmek suretiyle kendisini yetiştirmek iradesine sahip degilse,kabiliyetlerini geliştirmekte muvaffak olamaz.Ne acı haber….
ÇALIŞMAK
Bir işi başarmadan başka bir işe el atmayınız.Ve bir işi yaparken bütün hayatınız ona bağlıymış gibi hareket ediniz.
ZAFER
Kendinizi mağlub olmuş yenilmiş fehmettiğiniz zaman sırtınızın yere gelmesi şüphesizdir.
İLAÇLA HASIL OLAN CANLILIĞA ALDANIP GÜVENME
1-Fazla konuşma.Konuşurken sesini yavaş yavaş çıkart.Sakin sakin konuş. 2-Odada dahi sık hareket etme. 3-Yataktan yavaş yavaş ayağa kalk. 4-Hareketlerinde sukunetli ol. 5-Mecalin kesilmeden,başın dönmeden,yorulmadan dinlen.
SEBAT VE SABIR
Hiç bir şey ilk başlıngıçta derhal ilerlemeler kaydederek muvaffakiyeti netice vermemiştir.Ani hamleler ile uzun atlamalara defaten vuku bulan mahdut yükselişlere dayanan kimseler sonra durgunluk devresine girerler.Öğrendiklerini,kazandıklarını veya itiyad edilmeye başladıkları güzel düsturları ve hasletleri kaybedecek vaziyete düşerler.İnsanın ilk defa başladığı meşru bir iş,veya gayede daglar ve tepeler gibi manialarla karşılaşması istidadı beşeriyenin inkişaf kanunlarıdır.Muvaffakiyetlere eriştirecek itmamlardır.İlmi imanla munevver olmayan kimseler ilerlemek ve yukselme galebinin böyle sırlarını bilmediklerinden ilk anda uğraşırlar didinirler,didişirler.Fakat bu engelleri aşamazlar.Bu setlerle karşılaştıkları zaman cesaretlerini kaybederler.Teşebbuslerinden vaz geçerler.Mücadele güçlerini semeresiz hale getirirler.Bunun katiyen doğru olmadığı iman ve islamiyetin bizlere öğrettiği ümit varlığa aykırı menfi bir hareket olduğu aşikar ve bedihidir.Zira,biraz daha sebat gösterseler,ve çalışsalardı karşılaştıkları engelleri gözlerinde büyütmeselerdi,her meşru cehdde inayeti ilahiyenin mutlaka ve mutlaka yar olacağını daima hatırlarında tutup inansalardı kuşlar ve kartallar gibi havalanarak o dağ ve tepeleri aştıklarını göreceklerdi.Sebat,sadakat ve çalışmak sayesinde bütün manileri aşmak mümkündür ve vakidir.İman,ciddiyet ve samimiyetle çalışan hiçbir kimsenin mesai semeresi hakkında hiçbir endişe ve şüpheye kapılmaması lazımdır.Hem bizim vazifemiz çalışmak,cihad ve hizmettir.Neticede muvaffak olmak,olmamak cenab-ı hakkın vazifesidir.Allah’ın vazifesine karışmamak kulluğun hadd-ı şen’i ve şanı cümlesindendir.Bu mevzuda hiçbir endişe ve tereddütümüz yoktur.Ve olmasın.Bu inançla çalışanlar uzak olmayan günün birinde çalıştığı vadide hizmetkar olduğu davada peşinden koştuğu ezeli ve ebedi bir davada muvaffakiyetini görerek secde-i şükrana kapılacaktır.Böylece başarılara erenler harukulade insanlar değillerdir.Belki ihlas,sebat ve sadakat sahibi kimselerdir ki, durmadan ilerlemiş,nasibleri olan neticeye erişmişlerdir.Bunun için biz Nur talebeleri Risale-i Nurdan ve müellifi üstadı azizimiz Bediüzzaman lisan-ı hal ve amelinden aldığımız dersler sayesinde daima muvaffak ve muzaffer olmayı düşünerek çalışmaktadırlar.En feci,en korkunç halleri ve taarruzları fethetmek ve neşriyatın parlamasına sebeb olacak en mukemmel ve müessir amilleri olarak tanırlar ve bu inancı taşırlar.
İŞ ÇALIŞMAK
Teşebbus ettiginiz ve giriştiginiz her meşru iş,hizmet ve çalışmaya karşı katiyyen isteksizlik göstermeyiniz.Onu başarmak için bütün varlığınızla çalışın.Ben bu işte muvaffak olacağım,çok seviyorum diye her gün yüksek sesle tekrarlayın.Böylece amel ve işinizn ne kadar kolaylaştığını göreceksiniz.Tasarladığınız ve yapmakta olduğunuz iş veya amelinizin kendinize rağmen geliştiği her gün,kayıb edilen ziyadelikle terakkiyat az da olsa görmekten duyulacak itmian ve şevk derecesinde canlı bir duygu bulamassınız.Sanmayınız ve zan etmeyiniz ki çabalamaksızın bir iş görebilir veya onda devamlı başarı elde edilebilir.Başlamak için bile çalışmak ve gayret etmek lazım.Bu iş ve dava adamları dünya çapında ki nuvaffakiyetlerini çalışlma şevkiyle bürünmüş vaktin geçeceğini bile unutacak kadar çalışmaya dalmış olarak gösterdikleri gayret ve himmet sayesinde elde etmişlerdir.Böyle hummalı,canlı bir kudrettir ve muvaffak olacagında hiç şüphe yoktur.Başlangıçta yenilmesi icab eden güçlüklerle karşılaşırsanız,cesaretinizi kayb etmeyiniz.En büyük ruhların bile zahmetsiz,meşakkatsiz hiçbir şey elde edeneyeceğini unutmayınız. Çok geçmeden amal ve hizmetinizin sevincini derinden derine duymaya çalışacaksınız.Bu da sevinç ve neşelerin en derini,en büyüğü ve en saglamıdır.
ZAMAN-VAKİT-ÇALIŞMAK
Alalade insan,vakti nasıl harcayacağını düşünür.Usta ve akilane hareket eden insan,Allah yolunda meşru dairede vakti nasıl tasarruf edeceğini mulahaza eder. ÇALIŞKANLIK
Hakikaten çalışkan bir insan ve Musluman, bütün gününü mecalli ve mecalsiz yorgunluğun hasıl ettiği uyuşukluk içinde çalışmakla veya bu çalışmak gayretiyle geçiremez.Çalışma saatinde ve gereken saatlerde çalışır.Fıtrı olan muayyen saatinde uykuya yatar, dinlenir.Fıtrı uyku muddeti bitince uyanır.Derhal mihaniki ve elektriki bir çeviklikle yatagından fırlayıp kalkar.Uyuşukluk ve tembellik getiren fazla gece uykusundan bu cehd sayesinde kurtulur.Böyle bir zevk ve şevkle kalbi,ruhu bir meserret ve şetaretle zihni ve bedeni bir zindelikle hemen dua ve niyaz,ibadet ve taat ve ubudiyet vazifesine başlar.Dini ve dünyevi hizmetlerine koşar çalışır.Çalışmayı bu sünneti seniyyeye tebaiyet sevkiyle milyonlarca evliyaullah imtisal zevk ve zekavetiyle çalışmayı lahuti bir zevk haline getirir. Bir hizmeti başarmaya ve bir işe girişmeye cesaret edemeyeceğiniz zannını beslediğiniz an,cesaretiniz kırılır.Kendi kendinizi vehmi bir halata muvaffakiyetsizliğe atmış olursunuz. Başarısızlık. | |
| | | NurDersi MuHakkiK
Mesaj Sayısı : 709 Kayıt tarihi : 30/01/09
| Konu: Geri: ZÜBEYR AĞABEYİN KENDİ EL YAZMA YAZILARINDAN HAKİKATİ KURANİYE VE İMANİYE Paz Şub. 01, 2009 4:51 pm | |
| SEBAT
Nur talebeleri bütün kuvvet ve ciddiyetleriyle manevi mucadelelerine devam etmektedirler.En toplu güçlerini ve en ince mucahede hünerleriyle cihad-ı diniye savaşlarında islamın yılmaz ve dönmez kahramanları olarak cevelan ediyorlar.Bütün ümitlerinin söndügü,bütün galebe imkanlarının mahv edildiği ve bütün maddi kuvvet ejderlerinin üzerine saldırdığı anlarda dahi mücadele,mücahede daima mücadele.Yüz defa yenilsek gene mücadele.Her mağlubiyet,yeni yeni zaferlerin beşaret ve itmanıdır.İmanını taşımaktır.
HAREKET
Tahsilin buyuk hedefi malumat değil,belki rızayı ilahi yolunda harekettir.
ZAFER
Bir dava ve cihadı kazanmak istediğiniz halde kazanamayacağınız tahminini taşırsanız böyle sakim bir inanca saplanırsanız kazanmanıza imkan kalmaz.bu talimgahı dünyada ve dar-ı hizmette zafer ve başarı mutlaka kuvvetle üstün olanın yürüyüşü tez ve süratli olanın değildir.Zafer,başarı ve kazanç sabır ve sadakate malik olan eninde sonunda hizmetinde muvaffak mucadelesinde muvaffak olacağına inanan kimsedir.
ZAFER
Dünya ve ukba saadetini intac eden cihad ve kazancınkinde kendinizi yetiştirme,ıslah ve terbiyenin en ehemmiyetli sebebi durmaz bir azim,yıpranmaz bir sebattır.Her abd ve her nefer-i İslam yüzlerce taarruz,tecavüz tasallut ve satmelere ve yüzlerce maglubiyet ve duraklamalarına rağmen ancak zafe ve muvaffakiyet ve kazanç düşünmelidir..
MUVAFFAKİYET
Üzerime aldığım her iş ve hizmette muvaffak oldum.çünki kuvvetli bir ihlas iştiyakı ve arzu ile başladım.Muvaffak olmak istedim.Bir hizmeti görürken bitirinceye kadar yalnız onunla meşgul oldum.Yanlız onu düşündüm.Yanlız onu mulahaza ettim.Yapıştığım işi ifa etmede nefsi ve afaki muşahademde muzaffer olmamda asla tereddut etmedim.Tevfikin refik olmasını isteyen amil budur.Yani,kanunu sunnetullaha müraattır.Bu ınkıyadı muaccel mukafatı mezkur muzafferiyettir.Ademden (a.s) beri yüz binlerce kimseler,muvaffakiyetin şahikasına çıkmışlardır.Bunları muvaffak kılan en buyuk unsurların en buyuk ve muhim unsuru imandır.
RİSALE-İ NUR
Risale-i Nur, insanlık tarihinin bir daha eşini görmediği,akılları tenvir eden,ruhları aydınlatan,vicdanları temizleyen bir tefsiri kur’andır. Risale-i Nur,milli ve dini degerleri kötüleyerek yıkmaya çalışan din düşmanlarının entirikalı planlarını görebilecek,anlayabilecek bir uyanıklıga sahip kılar.Aldanmaktan kurtarır.İslami ittifakımızı,milli ananelerimizi korur.Onları,muhafaza etmek islam düşmanlarının yıkıcı faaliyetlerine karşı mucadele ederek musluman yetiştirir. Risale-i Nur.bu musluman yurdunda islamiyetim imhası için tedbirler teklif eden,kızıl moskofların ve yerli bolşeviklerin menfi planlrını akamete ugratan Nur risaleleridir. Din düşmanları,gene mütemadiyen dinimize ve ehli imana taarruz etmeye başladılar.Fakat,acaba kendileri bilmiyorlarmı ki,tarihi islam din düşmanları insan hak ve hürriyetlerini gasbeden dinsizler için bu tahribci tasallutlar kendilerine bir mezar olmuştur.
RİSALE-İ NUR
Risale-i Nur şimdiye kadar dünyada eşine rastlanmamış olan parlak bir tefsiri kur’andır.ibadet ve taatta halisane çalışmanın ve cihadı diniyede fedakarane hamle ve hareketin en büyük muharrikidir.Asrımızda islamiyetin ilerlemesine ve yukselmesine amil olan bir kuvvet menbaıdır.Müslümanları tahkiki bir maarifi kuraniye ile aydınlatan onları hizmeti imaniyeye sevk eden cihadı diniyede muvafak eden bir eserdir.Ehli imanı imansız yapmak cehalet karanlıgında uçurumlara yuvarlamak hedefinde olan dinsizlerin palanlarının neticesiz kalmaya mahkum ederek din kardeşlerimizi envarı kuraniye ile munevver eden ve onları iki cihanın saadet tacını ellerine veren imani bir kitabdır.Risale-i Nur’un her birisi gökteki yıldızlar gibi yuksek,güneşler gibi parlak olan islami hakikatler manzumesidir.Müslümanlara ve insanlara manevi istinatgah olan ve islamiyeti tahkiki bir surette ders vererek se salabetli ve ihlaslı dindarlar yetiştiren bir mektebdir.Maddi,manevi tekamulu saglayan manevi bir üniversitedir.İlhamını kelamı kadimden alan ve ondan fışkıran bir maarif-i diniyedir.Muslumanlra ilahi aşkı veren bu aşk ile durmadan dinlenmeden marifetullah ilmini kazandırmaya çalışan hizmeti imaniyede koşturan bir irfan kaynağıdır. İnsanı gerilikten uyuşukluktan,avarelik sıkıntı ve belasından boş oturmak kötülügünden kıymetli vakitlerimizi kıymetsizleştiren şeylerle meşgul olmak cehaletinden kurtaran nevvar bir ilim menbaıdır.tenbelligin insanın dünya ve ahiretine getirdiği felaketten tenbellikten sıkıntı duyup ondan halas olmak duygusunu öeydana getirip çalışmanın zevkini ve sevgisini kazandıran cevvaliyetin ilahi hazzıyla coşturan bir enerji hazinesidir.Tenbellik gibi kötü huydan vaz geçmek insana verilen ömür sermayesi ile ebedi saaadete mazhar eden kazançları elde ettirerek manevi zenginliklere nail kılan bunun için insana gayret gücünü veren manevi bir kuvvet hazinesidir.Tenbellik,dünya ve ahiret hayatına çok zararlar veren fena bir huydur.Tenbel olan kimse çalışmanın zevkini tadınca ondan nefret duymaya başlar.Tenbellikten kaçar.Çalışmaya başlar. Risale-i Nur maddi ve manevi çalışmalara gerekli degeri verdirip cehaletten yüz çevirten tenbellikten uzaklaştırarak çalışma sevgisini aşılayan çalışma gücüyle ilerleten bir eserdir.Müslümanları ilk çağların karanlıklarına götüren uyandırıcı ve ilerletici olan tahkiki iman ilmine çalışmaması bu ilmin kudsi hakikatlerini kafa ve kalbine yerleştirmemesi ve tenbelligidir. Risale-i Nur baki altun elmas ve pırlanta dizisi olan insanı manevi zenginliklere eriştiren bir definedir.
CEHALET
Cehalet,öyle fena bir şeydir ki,insanı dünyada,ahirette bir çok kazanç ve saadetlerden mahrum eder.Risale-i Nur insanı türlü türlü gafletler içinde yatmakta olanları uyandırır,kaldırır.Tenbelliğin hayatımızda oynadığı fena roller bizim için en acı şeylerdir.
İMAN
Tahkiki iman ilmiyle aydınlanmayan Kur’ani ve imani hakikatlerle techiz edilmedikçe vatan ve milletimizde huzursuzluklar,manevi ve maddi çöküntüler devam edip gidecektir.
NUR TALEBESİ
Risale-i Nur’un mecmualarını okuyordum.Bahisleri tekrar okumaktan kendimi alamıyordum.Okudukça anlayışım fazlalaşıyor,idrakim ziyadeleşiyor,ve bu anlamı haz ve zevkleri içinde mutehassıs oluyordum.Okudukça imanımın kuvvetlendiğini bu iman kuvvetiylede cesaretin artarakdin düşmanlarının kuvvetsiz mahluklar oldugunu his ediyor,onlara karşı başım dikleşiyor,gögsüm kabarıyordu.Ruhum islami celadetle şahlanıp imanı kurtarmak hizmetinde oradan oraya koşuyordum.Din düşmanlarıyla aslanlar gibi döğüşen yekta bir kahramanı islam muazzez Üstadım Bediüzzamanın hizmet-i nuriyedeki sebat ve metanetinden kuvvet alıyordum.Nurları okudukça Allah a ibadet ve taatda mucadele-i diniye yolunda içimde taze kuvvetlerin hasıl olduğunu hissediyordum.Okudukça adeta her şeyi unutup bu maarifi ilahiyenin nurani aleminden saatlerce günlerce çıkmamak sevgisini duyuyordum.ömrüm boyunca nurları tekrarlarca okumak,onun bana verdiği kudsi heyecanlarla yaşamak aşkıyla yanıyordum.Risale i Nurdaki bütün ruhumu kaplayan ilahi tesir lerine karşı duyduğum hayranlık ve sevgiyi o günler kadar hiçbir zaman hissetmediğimi hatırlıyorum.Okuyor okuyor okudukça okuyasım geliyor.Okumaktan yorulunca dinlenmek için yine okumak sevgisi içimde doğmaya başlamıştı.
ZÜBEYR GÜNDÜZALP | |
| | | | ZÜBEYR AĞABEYİN KENDİ EL YAZMA YAZILARINDAN HAKİKATİ KURANİYE VE İMANİYE | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
|
|
|