Medreseli GaYYuR
Mesaj Sayısı : 75 Kayıt tarihi : 01/02/09
| Konu: Kemalât-ı Maneviye Kazanmak Gayesi Çarş. Mart 04, 2009 11:36 am | |
| «Nübüvvet ise, gaye-i insaniyet ve va­zife-i be­şeri­yet, ahlâk-ı İlâhiye ile ve secâyâ-yı hasene ile tahal­lûk etmekle beraber, aczini bilip kudret-i İlâhiyeye iltica, zaafını gö­rüp kuvvet-i İlâhiyeye istinad, fakrını görüp rahmet-i İlâhiyeye iti­mad, ihtiyacını görüp gınâ-yı İlâhiyeden istimdad, ku­su­runu gö­rüp aff-ı İlâhîye istiğfar, naksını görüp kemâl-i İlâhîye tesbihhân olmaktır diye, ubudiyetkârâne hük­metmişler.» (Sözler sh: 540) «Gayâtı, hevesât-ı nefsaniyenin nâmeşru te­ca­vüzâtına sed çekip ruhu maâliyâta teşvik ve hissi­yat-ı ul­viyesini tatmin etmektir ve insanı kemâlât-ı insaniyeye sevk edip insan et­mektir.» (Sözler sh: 408) «Maksad-ı aslî siyasetini yapanlarda din, ikinci dere­cede kalır, tebeî hükmüne geçer. Hakikî din­dar ise, “Bütün kâ­inatın en büyük gayesi ubudi­yet-i insaniyedir” diye, siya­sete, aşk-ı merak ile de­ğil, ikinci üçüncü merte­bede onu dine ve hakikate âlet et­meye—eğer müm­künse—çalışabilir. Yoksa, bâki el­mas­ları kırılacak âdi şişe­lere âlet yapar.» (Emirdağ Lâhikası-l sh: 57) «İbadetin ancak ihlâs ile ibadet olduğuna ve iba­detin mahzan vesile olmayıp maksud‑u biz­zat olduğuna ve iba­de­tin sevap ve ikab için yapılma­ması lüzumuna işa­rettir.» (İşarat-ül İ’caz sh: 99) « Ey gafil, zannediyor musun ki, insanın dün­yaya gelme­sinden maksud-u bizzât, yalnız dünyanın imareti ve sanayiin ihtiraı ve rızkı tahsil ve saire gibi dünyaya ait şey­lerdir. Halbuki "kâf ve nûn" mabey­ninde emri cari olan sahib-ül mülk, ins ve cinni kendisine ibadet etmek için yarattığına ve insan ve hay­vanın rızkını kendisi taahhüd ettiğine dair olan fermanına hem de vücud ve kevn ve vakide olan her­şey ve fıtrat-ı insaniye techizatının dahi tasdik ettiği olan şu âyetlerine bak.» {Zariyat Suresi: 56, Ankebut Suresi: 60} (Mesnevi-i Nuriye, Tercüme A. Badıllı sh: 329) | |
|