NUR DERSi - NUR DERSLERi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

NUR DERSi - NUR DERSLERi


 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
EN SON PAYLAŞILAN KONULAR
Konu Yazan GöndermeTarihi
Ptsi Mart 16, 2009 11:19 am
Ptsi Mart 16, 2009 11:19 am
Paz Mart 15, 2009 2:38 pm
Cuma Mart 13, 2009 1:54 pm
Cuma Mart 13, 2009 1:52 pm
Cuma Mart 13, 2009 1:50 pm
Perş. Mart 12, 2009 7:30 pm
Perş. Mart 12, 2009 11:55 am
Perş. Mart 12, 2009 11:53 am
Perş. Mart 12, 2009 10:53 am
Salı Mart 10, 2009 11:46 am
Paz Mart 08, 2009 10:41 pm
C.tesi Mart 07, 2009 4:18 pm
Perş. Mart 05, 2009 1:29 pm
Perş. Mart 05, 2009 1:21 pm
Perş. Mart 05, 2009 11:12 am
Perş. Mart 05, 2009 12:34 am
Perş. Mart 05, 2009 12:32 am
Perş. Mart 05, 2009 12:32 am
Perş. Mart 05, 2009 12:31 am
Perş. Mart 05, 2009 12:31 am
Perş. Mart 05, 2009 12:28 am
Perş. Mart 05, 2009 12:28 am
Perş. Mart 05, 2009 12:27 am
Perş. Mart 05, 2009 12:27 am

 

 Sinegin bir kanadinda zehir, digerinde panzehir...allahu alem..

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
NurDersi
MuHakkiK
MuHakkiK
NurDersi


Mesaj Sayısı : 709
Kayıt tarihi : 30/01/09

Sinegin bir kanadinda zehir, digerinde panzehir...allahu alem.. Empty
MesajKonu: Sinegin bir kanadinda zehir, digerinde panzehir...allahu alem..   Sinegin bir kanadinda zehir, digerinde panzehir...allahu alem.. Icon_minitimeC.tesi Ocak 31, 2009 2:08 pm

Ebû Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Sizden birinizin (yemek) kabına sinek düşecek olursa, onu iyice batırın. Zira onun bir kanadında hastalık, diğerinde şifa vardır. O, içerisinde hastalık olan kanadıyla korunur." (Ebû Dâvud, Et'ime 49, Buhârî, Tıbb 58, Bed'ü'l-Halk 14; İbnu Mâce, Tıb 31, Nesâî, Fera' 11)



AÇIKLAMA:



1- Bu rivayet, Resulullah'ın, vahye dayanarak konuştuğu hususunda, müslüman olmayan biyoloji âlimlerini dahi ikna edecek mahiyette mucizevi hadislerinden biridir. Zira, Fahr-i Kainat Efendimiz, mikrobiyoloji ilminin hiç olmadığı bir devirde, Arabistan gibi hiçbir tabiat ilminin mevzubahis olmadığı bir diyarda, bugünkü ilmin sadece bir terminoloji farkıyla ifade ettiği mühim bir vak'ayı eksiksiz ifade buyurmuştur. Sinekte, insan sağlığı için zararlı ve faydalı maddeler var, bu maddeler dengeli bir şekilde yer almaktadır. Bir kanadında zararlısı, bir kanadında faydalısı.



2- Hadis muhtelif tariklerden gelmiştir. İbnu Mâce'de, Ebû Saîdi'l-Hudrî (radıyallahu anh)'tan yapılan rivayette "Sineğin iki kanadının birinde zehir, diğerinde şifa vardır. Eğer bir yemeğe düşerse, onu içine iyice batırın (sonra çıkarıp atın). Çünkü o, önce zehirli (kanadını banar), şifa(lı kanadı) geri bırakır" buyrulmuştur.



Bu rivayetten anlaşılacağı üzere, tamamını batırma emri, sineğin dışta kalan kanadındaki şifanın yemeğe geçmesi içindir. Çünkü hadis, zehirli kanadı üzerine düşerek öncelikle onu yemeğe batırdığını, diğer kanadı dışarıda kaldığı için o kanattan geçen zehiri zararsız kılacak şifanın (panzehirin) gerideki kanatta kaldığını belirtmektedir. Tamamı batırılınca dışarıda kalan kanattaki panzehir de yemeğe geçeceği için öbürünün vereceği zarar bertaraf edilmiş olmaktadır.



Bezzâr'ın bir rivayetine göre, Enes (radıyallahu anh)'ın kabına sinek düşer. Enes sineği parmağıyla üç kere batırır ve "Bismillah" der, sonra da "Resulullah bize böyle yapmamızı emretti!" açıklamasında bulunur.



3- Sineğin zehirli kanadı hangisi? İbnu Hacer, bunu tasrih eden rivayete rastlamadığını, ancak bazı âlimlerin teemmül ederek: "Sineğin, sol kanadıyla korunduğunu, dolayısıyla bunun zehirli kanat olduğunu, şifanın da sağ kanadında bulunması gerektiğini söylediğini belirtir. Ebû Saîd hadisinde de zehirli kanadın (korunma vs. işlerde) tekaddüm edip, şifalı kanadın teahhur ettiği belirtilmiştir.



4- Bu hadisten hareketle sinek ve benzeri akan kanı olmayan küçük hayvanların az suyu kirletmeyecekleri (tencis etmeyecekleri) hükmüne varılmıştır. "Çünkü denmiştir, Resûlullah, içinde öldüğü zaman suyu kirletecek olan bir şeyin suya batırılmasını emretmezdi. Bu görüşe muhalefet edip: "Sineğin suya batırılması onun ölmesini gerektirmez. Nitekim hafifce batırılınca ölmez, dirisi de içine düştüğü suyu kirletmez" diyen olmuştur. Beğavî de hadisten böyle bir hüküm çıkarmıştır. Ebû't-Tayyib et-Taberî de şöyle söyler: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) bu hadisle necaset ve tahareti beyan etmeyi kasdetmemiş aksine sineğin hâsıl edeceği zararın nasıl bertaraf edileceğini beyan etmeyi murad etmiştir." İbnu Hacer: "Bu doğru bir söz ama, bu hadisten bir başka hükmün daha istinbat edilmesine mani değildir" der ve sineğin batırılma işinin farklı şekillerde yapılabileceğini belirtir.



* Sineği, öldürmeyecek şekilde, dikkatle batırmak.



* Ölüp ölmeyeceğine aldırmadan batırmak. Ancak bu durumda yemek sıcaksa sineğin öleceği, soğuksa ölmeyeceği söylenebilir. Hadiste kayıd olduğu için, hükmün âmm olmasına hükmedilir. Ancak bu hüküm su götürür, çünkü mutlak bir hadis bu suretle tasdik edilir, şayet, bilâhare muayyen bir surete bir delil ikâme edilirse buna hamledilir.



5- Hattâbî der ki: "Bazı nasipsizler, hadisin aleyhinde konuşarak: "Bir sineğin iki kanadında zehir ve panzehir nasıl bir araya cem olabilirler? Bunu da sinek nasıl bilebiliyor ki, şifalı kanadını önce kullanıyor? Sineği bu işe iten nedir?" gibi şeyler sordular. Fakat bunlar cahil veya mütecahil (cahil görünen) kimselerin sorusudur. Zira pek çok hayvan, zıd sıfatları nefislerinde cem ederler. Allah aralarını telif etmiş ve onların bir arada bulunmalarını takdir buyurmuş, onlardan hayvanî kuvvetleri ortaya çıkarmıştır. Nitekim Allah arıya, acib bir sanat olan paketlerini yapmayı ve içerisinde bal yapmayı ilham etmiştir. Karıncaya da ihtiyaç zamanı için gıdasını biriktirmeyi, çimlenmemesi için de buğdayı ortadan ikiye bölmeyi ilham etmişti. Onlara bu ilhamları yapan Zât, sineğe da kanadının birini önce kullanıp diğerini de geride tutmayı ilham etmeye kâdirdir."



İbnu'l-Cevzî der ki: "Bu kimsenin söylediğinde bir gariplik yok. Zira, arı, baş kısmıyla bal toplar, aşağı kısmıyla da zehir alır. Zehiri öldüren yılanın eti, zehrin tedavisinde kullanılan ilaca katılmaktadır. Sinek de gözün parlatılması için ismid (denen sürme çeşidiyle) birlikte ezilir." Bazı hâzık tabibler: Sinek bir zehirleme kuvveti bulunduğunu, buna da sokması durumunda hâsıl olan kaşıntı ve şişliğin delâlet ettiğini, bu kuvvenin onun silahı mesabesinde olduğunu, sinek kendisine eza veren birşeye tesâdüf edince onu silahı ile karşıladığını, şâri Aleyhissalâtu vesselâm'ın da, bu zehir kuvvesine, Allah Teâlâ hazretlerinin, onun diğer kanadına koyduğu panzehirle karşı koymayı emrettiğini, böylece iki maddenin birbirine mukabele edip Allah'ın izniyle zararı ortadan kaldırdığını söylerler. (İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 11/135-137.)



Ayrıca şu yazı da konuya açıklık getirecektir:



Sağlıkla ilgili bu hadîs-i şerifi sunarken; bu tavsiyelerden bazıları, kimi şahıslar için antika, eski moda veya en azından tuhaf görünebilir. Bunların modern tıbbî bilgiyle desteklenmediği veya desteklenemeyeceği zannedilebilir.



"Dolu bir yemek kabının içine bir sinek düşerse, o sineği tamamen kabın içine batırıp çıkardıktan sonra kullanabilirsiniz."



Bu tavsiye, tehlikeli olmasa da garip görünebilir.



Halbuki Hz. Peygamber'in (s.a.v.) bütün söz ve davranışlarının ilâhî bir temele dayandığını, bu yüzden onlarda hata ve yanlışlık olmayacağını bilen bir mü'min için bu hadîsin de muhakkak mantıkî açıklaması vardır. Ancak anlaşılması için belki asırlar geçmesi gerekir. Şöyleki:



Tıbbî olarak sineğin vücudunun bazı bölümlerinde patojenleri (hastalık sebebi olan mikroplan) taşıdığı bilinmektedir. Bu, 15 asır önce tecrübî tıbbî bilginin olmadığı bir dönemde Efendimiz tarafından bildirilmiştir. Yine Peygamberimiz: "Ölüm ve ihtiyarlık dışında çaresinin yaratılmadığı hastalık olmadığını "da bildirmektedir.



Bu yüzden modern zamanlarda bakteriler gibi zararlı organizmalara karşı penisilin başta olmak üzere antibiyotikler keşfedilmiş ve kullanılmaktadır. Öyleyse bu esrarlı tavsiyenin tıbbî mantığı nasıldır?



Bu konuyu tetkik eden makaleyi yayınlayan Dr. Samahı, mikrobiyologların sineğin midesinin içinde parazit olarak yaşayan uzun hücrelerinin bulunduğunu keşfettiklerini bildiriyor. Bu mantarsı hücreler, kendi üreme döngülerinin bir bölümü olarak, sineğin solunum kanallarına doğru çıkıntı yaparlar. Sinek, sıvının içine tamamen batırılırsa, osmotik basınçta meydana gelen değişiklik hücrelerin çatlamasına yol açmaktadır. Bu hücrelerin muhtevası ise, sineğin vücudunda taşıdığı patojenlere karşı olan bir antidottur. Yâni zehire karşı panzehirdir Yemeğe bulaşan sinekten çıkan zararlı mikropları, sinek batırılınca çatlayarak ortaya çıkan antidol tesirsiz hâle getirmektedir.



Mikrobiyolojideki en son araştırmalar Hz Peygamberin (s.a.v.) 15 asır önce bildirdiği tavsiyenin tıbbî izahını yapmakla, âdeta Onu tasdik etmektedir. (Dr. Mustafa REYHANLI, Gerçeğe Doğru 5. Cilt Zafer Yayınları)


Selam ve dua ile...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurdersi.forummum.com
 
Sinegin bir kanadinda zehir, digerinde panzehir...allahu alem..
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ÂLEM-İ İNSANÎYET
» ON SEKİZ BİN ALEM TABİRİ..

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
NUR DERSi - NUR DERSLERi :: İSLAMIN ŞARTLARI FIKIH KELAM HADİS VE TEFSİR DERSLERİ :: HADİSLERDEN AL HABERİ-
Buraya geçin:  
lemalarnuru@hotmail.com
Powered by phpBB © phpBB Group
Copyright © 2007 By Admin & Administrator
©PhPBB
Yeni bir forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar