NUR DERSi - NUR DERSLERi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

NUR DERSi - NUR DERSLERi


 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
EN SON PAYLAŞILAN KONULAR
Konu Yazan GöndermeTarihi
Ptsi Mart 16, 2009 11:19 am
Ptsi Mart 16, 2009 11:19 am
Paz Mart 15, 2009 2:38 pm
Cuma Mart 13, 2009 1:54 pm
Cuma Mart 13, 2009 1:52 pm
Cuma Mart 13, 2009 1:50 pm
Perş. Mart 12, 2009 7:30 pm
Perş. Mart 12, 2009 11:55 am
Perş. Mart 12, 2009 11:53 am
Perş. Mart 12, 2009 10:53 am
Salı Mart 10, 2009 11:46 am
Paz Mart 08, 2009 10:41 pm
C.tesi Mart 07, 2009 4:18 pm
Perş. Mart 05, 2009 1:29 pm
Perş. Mart 05, 2009 1:21 pm
Perş. Mart 05, 2009 11:12 am
Perş. Mart 05, 2009 12:34 am
Perş. Mart 05, 2009 12:32 am
Perş. Mart 05, 2009 12:32 am
Perş. Mart 05, 2009 12:31 am
Perş. Mart 05, 2009 12:31 am
Perş. Mart 05, 2009 12:28 am
Perş. Mart 05, 2009 12:28 am
Perş. Mart 05, 2009 12:27 am
Perş. Mart 05, 2009 12:27 am

 

 On Üçüncü Bediüzzaman Fas Sempozyumu

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Medreseli
GaYYuR
GaYYuR
Medreseli


Mesaj Sayısı : 75
Kayıt tarihi : 01/02/09

On Üçüncü Bediüzzaman Fas Sempozyumu Empty
MesajKonu: On Üçüncü Bediüzzaman Fas Sempozyumu   On Üçüncü Bediüzzaman Fas Sempozyumu Icon_minitimePaz Şub. 15, 2009 4:12 pm

Aziz sıddık kardeşlerimiz,
Evvela binler selam eder, hizmeti imaniye ve Kuran’iyede muvvafakiyetler dileriz.
Saniyen, 17,18,19 Aralık 2008 tarihlerinde Fas’ın Kazablanka şehrinde II. Hasan üniversitesinin Edebiyat fakültesinde Bediuzzaman Said Nursi hazretleriyle oranın meşhur alimlerinden Ahmet bin Acibenin Kuranı tefsir metotları karşılaştırıldı.

Bu vesileyle Türkiye’den İhsan Kasım, Vahdet Yılmaz, Kenan Demirtaş, Ali Katıöz, ve Prof. Dr. Halil Çiçek Abiler iştirak ettiler. Panelde çoğu Profesör ve bazı da bölüm başkanı olmak üzere 18 ilim adamı tebliğ sundu. Panelin açılış konuşmasını üniversitenin Rektörü ve fakülte dekanı beraber yaptılar. Bu panelin tebliğlerinden ve ilim adamlarının fikirlerinden bazı cümleleri hizmete vesile olması hasebiyle aşağıya derc ediyoruz. Rektör konuşmasında kısaca Risale Nurların Arapçaya tercümesinin Türkiye ve Fas arasında güzel bir köprü olduğunu bu vesileyle İhsan Kasım abiye şükran ve minnetlerini dile getirdi. Dekan ise, konuşmasında İngiliz müstemlakat nazırının Kuranı eline alarak bu Kuran Müslümanların elinde kaldıkça biz onlara hakiki hakim olamayız. Ya Kuran’ı ortadan kaldırmalıyız veyahut Müslümanları ondan soğutmalıyız ifadelerini aktardıktan sonra Üstadın “Bende Kuranın sönmez ve söndürülmez manevi bir güneş olduğunu aleme ispat edeceğim” sözlerini Hayranlıkla nakletti. Ardından da üstadımızın Tarihçeyi Hayatını ve nurların nasıl yazıldığını kısaca nakletti. Daha sonra İhsan Kasım abi de üstadın bütün kuvvetini Kurandan aldığını ve kendi acz ve fakrinı tam anlayıp yeni bir tarz ve metodla hareket ettiğini kainatın zerrelerden güneşlere kadar Allah’ı inşat ettiğini fakat insanların ülfet perdesi ile ve sathi nazarla bu manaları göremediğini Kuranın keskin beyanatıyla bu ülfet perdelerini nasıl yırttığını nurlardan misallerle zikrettikten sonra yurtdışında yapılan bazı sempozyumları nazara vererek şöyle dedi. Bütün yapılan sempozyumlar ve toplantılar gösteriyorlar ki Risalei Nur bu asrın bir ihtiyacıdır.
Abudlhadi Duhan: Bu zat tebliğinde üstadın belagat yönünü nazara verdi. Bedizzamandaki belağat ve belağattaki nüktelerinde üslubunun ferid olmasıdır. Kendisinden önce böyle bir metotla gidilmemiştir. O belağatla sadece zevki ruhiyi değil aklı, kalbi, ruh ve nefsi işlettiriyor. Her ne kadar Cahiz ve Cürcaniden istifade ettiği görülürse de fakat belağat icabı manayı hiçbir zaman lafza feda etmemiştir. Nurlardaki bazı meseleleri nazar vermesi ise onlardan ne derece etkilendiğini açıkça gösteriyordu. Mesela dua bahsi, rızkı hakiki ve mecazi, Nunu nabudu, muhabbet, sebep ve müssebep meseleleri gibi. Mesnevi nuriyedeki bir ilem’de namaz kılarken kabeyi hayalen nazara almak mendüptur bahsini olduğu gibi okudu ve ekledi. Nuraları okurken araştırmak için değil belki anlamak ve yaşamak için okumalı o da nurları tekrar ve tekrar okumayı gerektiriyor. Nurlar şuhudi bir tefsir olup Kuran Güneşinden Şualardır.
Son olarakta nurları okurken tercüme olduğunu hissetmiyorum. Allah tevik ihsan etmiş. İhsan bir ihsanı ilahidir diyerek tebliğini bitirdi.
Yusuf Hamdevi: Doktorasını nurlardan yapmış genç ve cevval bir şahsiyettir. Tebliğinin diğer tebliğlerden daha fazla nazarı dikkat çekmesini nur talebeliğine bağladı. Kuranı tefsir eden Kuranın kudsiyetini bilen, nazara alan ve yaşayan olabilir. Yoksa Kuranı bir kitap gibi görüp öyle tefsir etmek Kuranın hakikatlerini tenzil etmek hükmüne geçer. Aslında bu tebliğ Arap dünyasında yeni çıkan bir akıma cevaptır. Onlar kuranın vahiy değil de bir kitap gibi bakılıp öyle tefsir edilmesini istemişler. Tebliğinin devamında üstadımızın Beyazıt camiinde şeytanla münazarasını nazara verip bu gibi iddialarda bulunanlara çok güzel bir cevap niteliğini taşıdığını ifade ettikten sonra Nursi Kuranın gizli hazinelerini keşfetmiştir cümlesiyle tebliğini bitirdi.
Ömer Ece: hayatı Kurandı. O Kuranla yaşadı Onun inceliklerini gördü ve girdi. Nurlardaki kudsiyet mehazından geliyor. Yani Kurandan. Nursi tek başına bir ümmettir. O en iyi bir örnekti. Hayatı hilafet, (insan hilafeti) ibadet, şehadet (şuhudi İman) in en güzel örnekleriyle doldudur. Talebelerini de bu minval üzere yetiştirdi. Zamanını en iyi yaşayan ve anlayan ve ona göre devaları Kurandan çıkaran şahsiyettir.
Abdurrahman El Adrevi: Nurlar Kuranın hakiki bir tefsiridir. Dedikten sonra Kuran’ın tarifini olduğu gibi okudu. Ve Kuranın insanı bütün yönleriyle ihata ettiğini nazar verdi bunu tarifinden görmek mümkün olduğunu anlattı.
Said Şebbar: Tefsir, insanın ufkunu açıp ve ona yeni bilgiler öğretmelidir. Halbuki şimdiki tefsirler bunu yapamadı. Bunu yalnızca Risalei nur yaptı dedikten sonra Muhakemattan şu kısmı okudu. Feyalil acep köle efendisine ve hizmetkar reisine ve veled pederine nasıl muarız ve düşman olabilir. Halbuki İslamiyet fününün seyidi ve mürşidi ve ulumu hakikiyenin reis ve pederidir. Sair tefsirler akli, lafzi ve tevillerinde bir birine reddiylere vererek tevil edildi. Bu şekliyle Kuran’nın aslından uzaklaştılar. Bu yönüyle Bediuzzaman müfessirlerin düştüğü vartaya düşmedi. Kuranı asla dönüşü sağladı.
Muhammed Cekip: Bediuzzaman Kurana dönüş projesini toplumda herhangi bir kargaşaya sebebiyet vermeden ve devlet riacliyle dahi yüzleşmeden bu büyük projeyi nasıl ihya etti. Anladım ki bu yeni Kurani yolu Allah kendsine ilham etti. Toplumun kalkınması ancak insanın inşasıyla başlar bu da doğrudan Kurana muhatap olmakla olur. Davasının en büyük özelliği kendi nefsine bir hisse çıkarmamasıdır. O geçmiş ve şimdiki fikirlerden değil direk Kurandan aldı. Kuran ise haydır ve her şeye kafidir. Barlaının süküneti onun teemmül ve teffekürrüne yardımcı oldu. Son olarkta niçin nurları okumalıyız. Diye sordu sonra kendisi cevap verdi. Çünkü Fas kalkınmalı gelişmeli, terraki etmeli diyoruz. Bunun da yolu nurları okumaktan geçer.
Abdullah Cihat: Biz burada konuşuyoruz, anlatıyoruz, bütün bunlar birer işaret ve yönlendirmektir. Bütün talebelere şunu tavsiye ediyorum ki bizzat nurlardan okusunlar ve istifade etsinler. Nurside ki tefsir metodu Zamahşerinin müffesirlerde aradığı bütün şartları haizdir. Bedüzzzman hem faildir hem münfaildir hem de mütefaildir. Yani Üstad kainat ve Kuranı bir araya getirip onlardan etkilenip kitaplar meydana getirmiş insanlarda da o kitaplardan etkilenmiştir.
Sual cevap faslında doktor Abudlvafi diye bir zat millet nurları hep kitaplardan tanıyor. İstiyoruz ki Said Nursinin hayatı Dizi olup her evde seyredilsin. Türkler bir çok lüzumsuz diziler yapıp Araplarda bunları tercüme edip gösteriyor. İstiyoruz ki Bunların yerine Said nursinin hayatı dizi olsun. Bu vesileyle her eve girmiş olur.
Üç gün süren panelde yalnız üçüncü günde bir iki ilim adamı Ahmet bin Acibeden biraz bahsettiler. Öteki ilim adamları ise tamamen üstattan ve Risalei nurdan tebliğ sundular. Üniversitenin içinde ise panelle alakalı büyük afişler asılmıştı. Birde nurların tanıtım ve satışı için bir bölüm ayrılmıştı. Panelin sonlarına doğru dışarı çıktığımızda kitapların teşhir edildiği yere bir ilim adamı geldi hiç sual sormadan bana bütün külliyatı verin dedi ve bütün külliyatı satın alarak kucaklayıp gitmesi panelden ne derece etkilendiğini gösteren güzel bir örnek oldu.
Duanıza muhtaç kardeşleriniz
Abdulkerim Baybara-Sabri Okur
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
On Üçüncü Bediüzzaman Fas Sempozyumu
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Suriye; Devlet Erkanı, Ulemasıyla "Şam-Bediüzzaman Sempozyumu"nda Sabri OKUR Abi Anlatıyor
» Mısır-Kahire Risale-i Nur Sempozyumu
» Bediüzzaman'ın eniştesi
» Bediüzzaman’ı Doğru Anlamak
» Bediüzzaman,İslam ve Demokrasi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
NUR DERSi - NUR DERSLERi :: TANIŞMA KAYNAŞMA İSTİŞARE VE MEŞVERET :: SERBEST KÜRSÜ-
Buraya geçin:  
lemalarnuru@hotmail.com
Powered by phpBB © phpBB Group
Copyright © 2007 By Admin & Administrator
©PhPBB
forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar