NUR DERSi - NUR DERSLERi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

NUR DERSi - NUR DERSLERi


 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
EN SON PAYLAŞILAN KONULAR
Konu Yazan GöndermeTarihi
Ptsi Mart 16, 2009 11:19 am
Ptsi Mart 16, 2009 11:19 am
Paz Mart 15, 2009 2:38 pm
Cuma Mart 13, 2009 1:54 pm
Cuma Mart 13, 2009 1:52 pm
Cuma Mart 13, 2009 1:50 pm
Perş. Mart 12, 2009 7:30 pm
Perş. Mart 12, 2009 11:55 am
Perş. Mart 12, 2009 11:53 am
Perş. Mart 12, 2009 10:53 am
Salı Mart 10, 2009 11:46 am
Paz Mart 08, 2009 10:41 pm
C.tesi Mart 07, 2009 4:18 pm
Perş. Mart 05, 2009 1:29 pm
Perş. Mart 05, 2009 1:21 pm
Perş. Mart 05, 2009 11:12 am
Perş. Mart 05, 2009 12:34 am
Perş. Mart 05, 2009 12:32 am
Perş. Mart 05, 2009 12:32 am
Perş. Mart 05, 2009 12:31 am
Perş. Mart 05, 2009 12:31 am
Perş. Mart 05, 2009 12:28 am
Perş. Mart 05, 2009 12:28 am
Perş. Mart 05, 2009 12:27 am
Perş. Mart 05, 2009 12:27 am

 

 Mısır-Kahire Risale-i Nur Sempozyumu

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
NurDersi
MuHakkiK
MuHakkiK
NurDersi


Mesaj Sayısı : 709
Kayıt tarihi : 30/01/09

Mısır-Kahire Risale-i Nur Sempozyumu Empty
MesajKonu: Mısır-Kahire Risale-i Nur Sempozyumu   Mısır-Kahire Risale-i Nur Sempozyumu Icon_minitimeSalı Şub. 17, 2009 8:32 pm

Evvela: Binler selam eder hizmeti imaniye ve Kur’aniyede muvaffakiyetler dileriz
Saniyen: Mısır’ın başkenti Kahire’ye hem yeni alınan beş katlı mülk bir binanın açılışı hem de düzenlenecek bir sempozyum vesilesiyle gitmiştik. Mustafa Sungur, Abdullah Yeğin ve Mehmet Fırıncı Ağabeylerin yanı sıra Türkiye’den kalabalık bir gurup ile Cezayir’den, Fas’tan, Yemen’den, Arabistan’dan, Azerbaycan’dan, Lübnan’dan bazı ilim adamları ve kardeşler de iştirak için gelmişlerdi. Gittiğimiz gün dünyanın üçüncü büyük fuarı olan Uluslararası Kahire Kitap fuarının son gününe tevafuk etmiş, Sözler Neşriyat’ın da iştirak ettiği bu fuara uğrama fırsatını bulmuştuk. On beş günde 50’ye yakın Arapça külliyat ile birçok küçük kitapların satıldığını haber aldık.

Evvela: Binler selam eder hizmeti imaniye ve Kur’aniyede muvaffakiyetler dileriz
Saniyen: Mısır’ın başkenti Kahire’ye hem yeni alınan beş katlı mülk bir binanın açılışı hem de düzenlenecek bir sempozyum vesilesiyle gitmiştik. Mustafa Sungur, Abdullah Yeğin ve Mehmet Fırıncı Ağabeylerin yanı sıra Türkiye’den kalabalık bir gurup ile Cezayir’den, Fas’tan, Yemen’den, Arabistan’dan, Azerbaycan’dan, Lübnan’dan bazı ilim adamları ve kardeşler de iştirak için gelmişlerdi. Gittiğimiz gün dünyanın üçüncü büyük fuarı olan Uluslararası Kahire Kitap fuarının son gününe tevafuk etmiş, Sözler Neşriyat’ın da iştirak ettiği bu fuara uğrama fırsatını bulmuştuk. On beş günde 50’ye yakın Arapça külliyat ile birçok küçük kitapların satıldığını haber aldık.

Salisen: İlk iki akşam dersanede kalabalık ve çok feyizli dersler ve sohbetler oldu. Bilhassa Arap ilim adamlarının Bediüzzaman ve Risale-i Nur’la alakalı tesbitleri ve ağabeylere çeşitli sualler sormaları buna mukabil ağabeylerin verdikleri cevaplar ayrı manevi bir feyze vesile oldu.

Prof. Dr. Abdulhalim Uveys üstadı nurani bir ağaca benzetti ve şöyle konuştu: Nasıl ki bir ağaç dalları yukarı yükselip yayıldıkça kökleri o nisbette yer altında intişar eder sağlamlaşır daha hiç kimse o ağacı yerinden çıkarıp atamaz. Üstad ve Risale-i Nur o ağaçtır. Üstad Peygamberimizi tam rehber edinmiş hiçbir zorluk karşısında yılmamış ve anlamış ki dava ettiği hakikat bir gün her tarafı saracak. Peygamber (a.s.m.) “yürüyen Kur’an”dı, Üstad ise “Kur’an adamı”ydı. İhlas Risalesinde Üstad bu zamanda müslümanların en büyük hastalığını tedavi ediyor ve Alemi İslamı bir vücuda benzetiyor. Nasıl ki insanın azaları birbirinin kusurunu görmek değil bilakis birbirine yardım etmesi lazımdır ta o vücud yaşayabilsin. Üstad da hak olan her bir cemaati İslam vücudundan bir aza gibi gördüğü için bütün meslekleri cem etmiştir. Bu sayede nurlar her ülkeye ve her taife halkın arasına suhuletle girmiş ve hüsnü kabul görmüştür. Talebelerime bir derste dedim ki; Kur’an’ı güzel okumak manasını anlamak veyahut hafız olmak yetmiyor, Kur’an’ın derinliklerine inmek lazım ve bununla alakalı Üstadın ayetlerin en ince esrarına nasıl girdiğini nurlardan bazı misallerle zikrettim.

Ezherde dekan Muhammed Ebu Leyla ise konuşmasında cemaati adeta coşturdu: Mustafa Sungur ve arkadaşlarının buraya gelmesiyle Üstad Bediüzzaman Kahire’ye gelmiş ve burada misafir olmuş tahmin ediyorum. Risale-i Nur’un harfleri insan gibi canlıdır bizimle konuşuyor. İhlas ağacı ise ebediyen kesilemeyen bir ağaçtır. Cenab-ı Hak bir kudsi hadiste “ihlas benim sırlarımdan bir sırdır sevdiğim kulun kalbine onu bırakırım” buyurmuş. Ulemadan büyük bir zat da şöyle söylemiş: “İhlas öyle bir sırdır melaike onu görmüyor ki yazsın; şeytan muttali olmuyor ki bozsun.” İşte Üstadın gerek yazdıkları gerek hareketleri bu ihlas sırrıdır. Hiçbir hareketinde hiçbir zaman ihlası kaybettiğini göremezsiniz. Ondandır ki onun davası devam ediyor ve devam edecek. Yeryüzünde İslam güneşi her tarafı kaplayıncaya kadar, kıyamete kadar devam edecek. Ben edebiyatçıyım edebiyat gözlüğüyle baktım Bediüzzaman’ın İhlas Risalesinde nasıl ki insanın bir azası diğer azasına muhalefet ve itiraz etmez ilaahir… Örneği bana o kadar harika geldi ki şimdiye kadar hiçbir kitapta misline rastlamadım.

Halvetiye tarikatının şeyhi ezher Mushafları inceleme kurul üyesi Muhammed Ahmed Tahir kısaca konuşmasında; “Risale-i Nur’a itiraz edenler Risale-i Nur’u okumamış ve içine girmemiş insanlardır. Bediüzzaman nurlarda Marifetullaha uruç etmenin en kısa yolunu göstermiştir” dedi.

Libya’dan Kahire’ye bir vesileyle gelip derse iştirak eden Şazeli tarikatının şeyhi Dr Şerif Tarık ise ağabeylerin gelmesini fırsat bilip, Sungur ağabeye Bediüzzaman’la alakalı bir çok sual sordu. Sungur Ağabey de Üstadımızın nurların okunduğu yerde biz manen hazır gibiyiz ve benimle görüşmek isteyen hangi kitabı okursa benimle hakiki görüşmüş olur ve benzeri mektupları naklettikten sonra Üstad’dan bazı hatıralar anlattı.

Rabian: 7 Şubat cumartesi günü ise uluslararası bir sempozyum yapıldı. Mısır’ın seçkin ulemaları ile beraber çeşitli ülkelerden de bazı ilim adamları iştirak ettiler. Bilhassa Ezher Üniversitesinin eski şeyhi ve rektörü Prof. Ahmet Ömer Haşim’in katılımı ise toplantıya ayrı bir mana verdi. Sempozyum sabah 10’da başlayıp akşama kadar devam etti. Alimlerin Üstad Bediüzzaman ve Risale-i Nurla alakalı bazı tesbitlerini hizmete vesile olması temennisiyle aşağıya derc ediyoruz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurdersi.forummum.com
NurDersi
MuHakkiK
MuHakkiK
NurDersi


Mesaj Sayısı : 709
Kayıt tarihi : 30/01/09

Mısır-Kahire Risale-i Nur Sempozyumu Empty
MesajKonu: Geri: Mısır-Kahire Risale-i Nur Sempozyumu   Mısır-Kahire Risale-i Nur Sempozyumu Icon_minitimeSalı Şub. 17, 2009 8:32 pm

Prof. Dr. Abdulhalim Üveys: Cenab-ı Hak Bediüzzaman’ı bu asırda iman ve Kur’an hizmetine temsilci kılmış. Bu asrın kitabını bütün insanlığa yazmış. Kur’an’a en güzel bir ayine olmuştur. Nurlar çok zor şartlar altında yazılmış, mayası ihlastır. Nurun güneşi Türkiye’den doğmuş bugün bütün alemi İslamı ışıklandırmıştır. Kur’an’ın bu nuru kıyamete kadar devam edecektir. Yaşayan bir Risale-i Nur olarak Sungur ağabey de yanımdadır. Üstad ile beraber sıkıntılar çekmiş en yakın talebelerindendir. Üstadın bir aynası olarak yeryüzünde yürüyen Risale-i Nur’dur. İnşallah biz de Üstadın açtığı yoldan emin adımlarla yürüyeceğiz. Tercümeleri okurken aslından okuyor gibi lezzet alıyoruz tercüme olduğu anlaşılmıyor. Bediüzzaman manen yardım etmiş. Nurların intişarı bu ümmetin yeniden dirilmesinin bir göstergesidir.

Prof. Dr. Abdulmun’im Yunus: Bediüzzaman bütün alemi islamın Üstadı olmuştur. Bizzat kendim Hasan Nedviden Üstadın çok mehdini işittim. Üstad bütün fikirlerini külliyata yaymıştır. Risaleler öyle bir denizdir ki sahili yoktur, nurları okuyanlar bunları anlar. Nurların künhüne vasıl olmak çok zordur, bütün udebanın şuaranın hayret ettiği harika bir eserdir. Üstad hayatında rahat yüzü görmemiş neticesinde nur külliyatı meydana çıkmıştır. Bir çok ulemanın evliyanın ve selefi salihinin kitapları vardır, fakat onlar kendi zamanlarına hitap ediyorlar. Risaleler ise bu asrın kitabıdır, dersidir. Selefi salihinin kitaplarını okumak isteyenler hepsini Risale-i Nur’da bulabilirler. Allah bu zatı ümmet için hazırlamıştır. Nurlar gerek lafız gerek mana cihetiyle insanı hayretler içinde bırakıyor. Uslubu Ferit olup son derece raik ve üstündür akıl ve fikirlere hüküm ediyor, insanları tutup bırakmıyor. Kur’an onun için bitmez bir hazinedir onu çok güzel kullanıp istifade etmiş. Üstad geceleri ibadet gündüzleri de cihatla yani nur hizmetleriyle geçirmiş.

Mustafa Sungur ağabey: Alemi İslam bir sofra gibidir bizim nurlarla alemi islama bir alakamız oldu. Mısır alemi İslamın zeki bir mahdumudur. İnşallah nurları tüm dünyaya yayacaklar. Bizler dehşetli bir zamanda geldik. Üstadın hizmetinde bulunduk en büyük emelimiz bu nurları bütün dünyaya yamaktır. Nurlarda bütün meseleler beyan edilmiştir.

Prof. Dr. Ömer Haşimi (Ezher eski rektörü): Ümmetin sıkıntılı bir zamanında böyle bir toplantı yapmak çok mühim bir meseledir. Bediüzzaman çağdaş dini söylemi değiştirip yepyeni bir tarzla meydana çıkmış, tarihte çok nadir rastlanan bir şahsiyettir. Bediüzzaman bu asrın mücedididir. Biz tecdidi en güzel şekliyle onun eserlerinde görüyoruz. Nurların alemde bu kadar intişarının sırrı yumuşak güzel üslubuyla muhlis bir kalpten çıkmasındandır. Bir davanın ebede yazılmasında en büyük sır ihlastır bu da nurlarda mevcuttur. Bediüzzaman Kur’an’ın en ince esrarına vakıf olmuştur. Kur’an’a ait her şey ebede gidecektir. İngiliz müstemlekat nazırının Kur’an’ı eline alarak bu kuran Müslümanların elinde kaldıkça biz onlara hakiki hakim olamayız ya Kur’an’ı ortadan kaldırmalıyız veyahut Müslümanları ondan soğutmalıyız demesine mukabil Bediüzzaman “bende Kur’an’ın sönmez ve söndürülemez manevi bir güneş olduğunu aleme ispat edeceğim” deyip bütün kuvvetiyle Kur’an’a çalıştı. Ümmetin bu zamanda yaşadığı bütün hastalıkları keşfedip ona göre reçeteyi yazdı. Bir hadiste istikbalde ümmetin çoğalacağını fakat aralarında birlik ve beraberliğin kalkacağını buyurmuş işte nurlar bu birlik ve beraberliği sağlamış. Bir ayette Cenab-ı Hak “düşmanlarınıza karşı hazırlanabildiğiniz kadar hazırlanın” buyurmuş Üstad da bu hizmetleriyle en büyük bir cihadı manevi ile hazırlanmıştır.

Mehmet Fırıncı ağabey: Üstadımız nurların alemi islam bilhassa Ezher alimleri arasında intişarını çok arzu etmişti. Tercümeler sayesinde bu matlup hasıl oldu, bunun en güzel örneği ise Ömer Haşim Ezher rektörü iken nurlara sahip çıkmasıdır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurdersi.forummum.com
NurDersi
MuHakkiK
MuHakkiK
NurDersi


Mesaj Sayısı : 709
Kayıt tarihi : 30/01/09

Mısır-Kahire Risale-i Nur Sempozyumu Empty
MesajKonu: Geri: Mısır-Kahire Risale-i Nur Sempozyumu   Mısır-Kahire Risale-i Nur Sempozyumu Icon_minitimeSalı Şub. 17, 2009 8:32 pm

İhsan Kasım: Üstad zamanına göre hareket etmiş siyasetten tecerrüd etmiş ümmetin ne istediğini bilip ona göre hareket etmiş. Bu şekliyle İslam’ın baharını hazırlamıştır. Üstad sakin durmamış daima çalışmış neticeleri Allah’a havale ettiği için de her zaman muvaffak olmuş.

Yirmi sene papazlık dersi almış Brezilya’da bir kardeş vesilesiyle iki risale eline geçen ve islamiyeti çok tehlikeli gördüğü halde nurlar sayesinde islamiyetle şereflenen bir zat ise birkaç kelimelik söz hakkı verildiğinde kendisini en çok etkileyen şeyin islamiyetin bütün peygamberleri kabul etmesi olduğunu söyledi.

Dr. Memun Cerrar: Nurlarla müşerref olduktan sonra Allah’tan onu insanlara ulaştırmak için bir köprü olmak istiyorum. Ben Amman’da hem radyolarda hem de her toplantıda nurlardan okuyorum. Üstadın bütün mücedditler arasında mümtaz bir yeri vardır. Bediüzzaman’ın “benim hayatım bu hizmet için bir çekirdek hükmüne geçmiş” demesi o çekirdeğin yeşillenmesiyle ağaç olup her tarafa intişar etmesini gösteriyor. Ben de nurları okuduğum zaman benim üzerime böyle bir hizmet yapmak lüzumunu hissetim. Üstadın hayatı bütün yönleriyle harikadır çocukluğunu araştırırsanız bunu görürsünüz. Üstadın Medresütüzzehra’yı niyet etmesinin yerini şimdi nur dersaneleri aldı. Sekizinci ricadaki - kullu nefsin zaikatul mevt- ayetinden nasıl etkilendiğini okuyunca onun ayetlerden ne derece istifade ettiğini gördüm ayrıca kainat kitabını en güzel okuyan bir şahsiyettir. Tarikatta olan bütün güzellikler nurlarda vardır yani sahabelerdeki gibi tasavvuf hakikatı nurlarda vardır. Üstada çok siyasi makamlar teklif edilmiş o ise hepsini reddetmiş nura hizmeti en büyük makama tercih etmiş. Ölümden bir an olsun korkup geri çekilmemiş ama Allah ona bereketli bir ömür ihsan etmiştir.

Prof. Dr. Hatice Nebravi: Bediüzzaman kalbin derinliklerine nüfuz eden çok güzel bir eser meydana getirmiştir. Aramıza giren bütün tahrifatları tasfiye etmiştir. Asrımızın hastalıklarını Peygamberimizin hayatını adeta bu asra getirip öylece tedavi etmiştir.

Dr. Hediy Derviş: Ehli kitap birbirlerine çok zıt gitmişler birbirlerini düşman görmüşler. Halbuki ayetler ehli kitaba hitap edip Kelime-i Tevhid etrafında toplanmayı buyuruyor. Kur’an’ın bu gibi ayetleri sair dinlerin tabilerinin İslam’a girmelerine bir vesiledir. Üstad bu gibi ayetleri eserlerinde çok güzel bir biçimde tefsir etmiş bütün meseleler gibi bu meseleyi de ayetlere dayanarak tefsir etmiştir. Üstad nurlarda ehli kitapların kitaplarında Peygamber (asm) geleceğini göstermiştir. Bediüzzaman iki mühim şey bırakmış biri eserleri diğeri de bu eserleri azami ihlasla azim bir şevkle fedakarane her tarafa neşreden talebeleri.

Dr. Melal Yunus (Cezayir): Ben bir iki senedir nurları tanıdım. İsmimi yanlışlıkla Türk diye yazmışlar ben bu hatayı yapanlara teşekkür ederim. Avrupalılar aklı ikiye ayırmış dini ve fenni akıl diye. Fakat dini aklı tamamen fenni akla tabi kılmışlar. Üstad ise aklı tamamen dini akıl olarak alıp fenni aklı ona tabi kılmış her şeye o gözle bakmış ona göre Allah ı bulamayan hiçbir şeyi bulamayacağını söylemiştir. Bediüzzaman, “bütün ilimlerin noktai müntehası esmai ilahiye olduğunu ve ona dayandığını ispat ediyor.” Üstad bütün meseleleri imana bağlıyor aklın dahi ancak imanla akıl olacağını izah ediyor.

Dr. Muhammaed Abdullatif: Bediüzzaman hazretleri Avrupa medeniyetiyle İslam medeniyeti arasındaki farkı ortaya koymuştur. Avrupa medeniyetinin ne kadar pest ve aşağı olduğunu buna mukabil İslam medeniyetinin ne derece ali ve yüksek olduğunu isbat etmiş. Avrupanın maddeten ileri gitmesini ise Cenab-ı Hak’kın kainatta koyduğu kanunlara temessük etmekten kaynaklandığını alemi İslam ise bu kanunlara hakkıyla yapışmadığından geri kaldığını izah ediyor. Bediüzzaman’ın bu müsbet hizmetlerinin neticesi İslam ve İsevi kavimlerinin birleşmesi ve neticesinde de ilhadın ortadan kalkması olacak. İslamda cihat anlayışı ancak manevidir maddi cihat ise ancak düşmanın hücümuna karşıdır. Müslümanlar tarihteki maddi cihadı sadece insanların üzerindeki baskıları kaldırmak için yapmış dinlerini yaşamalarını ise serbest bırakmıştır.

Dr. Zuhran Cebir: Bu sempozyumda bana bir tebliğ sunma görevi verdiler bu vesileyle nurları okudum ve Nur talebesi oldum. Bundan sonrada nurları çok ciddi okuyacağım. İman sadece şartlarını bilmek değil belki onun bir nur olduğunu bilip kalbe girmesiyle insanı ışıklandırıp kamil insan yapıyor imanı tam elde edince insan ihtilaflardan tamamen uzaklaşıyor. İmanın mücessem şekli nur talebelerinde görülüyor. Nursi’nin en bariz meyveleri sizlersiniz.

Dekan Muhammed Ebuleyla: Said Nursi hem müceddittir hem müçtehittir. Ben ondan bahsederken zaman ve mekan ortadan kalkıyor onu gözümün önünde görüyorum. Herkesin sarsıldığı zamanda o hiç sarsılmadı. O, imanın kalpten çıkıp ete kemiğe bürünmesi şeklidir. Osmanlının son dönemlerinde Cenab-ı Hak onu bir orduya bedel gönderdi.

Prof. Muhyiddin Salih: Bediüzzaman hiçbir zaman hakikattan sapmamıştır. Risaleler sanki Cenab-ı Hak’tan gelmiş nurdan mektuplardır ki üstad sadece ifade etmiştir o yüzden insanlar çok ciddi nurları benimsemişler.

Dr. Muhammed Sunusi: Bediüzzaman hiçbir zaman insanlardan bana ne deyip köşesine çekilmemiş mesuliyetten kaçmamış istikbale mutlak ümitle bakmış bir şahsiyettir.Bir eserinde şöyle diyor: Bakınız zaman hattı müstakim üzerine hareket etmiyor ki mebde ve müntehası birbirinden uzaklaşsın belki bir daire içinde dönüyor bazen terakki içinde yaz ve baharı gösterir bazen tedenni içinde kış ve fırtına mevsimi gösterir. Her geceden sonra bir nehar her kıştan sonra bir bahar olduğu gibi nevi beşerinde bir sabahı bir baharı olacak inşallah.

Dr. Yusuf Hamdevi Fas: Kalkınmayı veya geri kalışı herkes bir sebebe bağlamış kimi siyasi kimi ekonomi kimi kültürel ve hakeza… Fakat Bediüzzaman kalkınmanın temel noktasının iman olduğunu ispat etmiş ve Kur’an’ın toplumların inşasında en temel esas olduğunu ortaya koymuştur.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurdersi.forummum.com
 
Mısır-Kahire Risale-i Nur Sempozyumu
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» KAHİRE’de "Risale-i Nur ve Çağdaş Dînî Üslûbun Tecdidi" Konulu Konferans
» On Üçüncü Bediüzzaman Fas Sempozyumu
» Risale-i Nurda Risale-i Nur Nedir ?
» Suriye; Devlet Erkanı, Ulemasıyla "Şam-Bediüzzaman Sempozyumu"nda Sabri OKUR Abi Anlatıyor
» Risale-i Nur'da Kalb

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
NUR DERSi - NUR DERSLERi :: İSLAM TARİHİ -VİDEO- MUHTELİF MEVZULAR :: DÜNYADA NUR HİZMETLERİ-
Buraya geçin:  
lemalarnuru@hotmail.com
Powered by phpBB © phpBB Group
Copyright © 2007 By Admin & Administrator
©PhPBB
Bedava forum kurmaya hazir misin ? | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar